Bu sayfayı yazdır

Budin Beylerbeyi Aslan Paşa

Kanuni Sultan Süleyman’ın Budin Beylerbeyiliğine tayin ettiği Aslan Paşa, emir almadan, arada anlaşmalar olmasına rağmen Avusturya’ya ait Paloto Kalesine hücum etti fakat mağlup oldu. Bu hareket üzerine Avusturya Kralı Maximillian da Osmanlı toprağı olan Macaristan’a girdi ve Vesperm ile Tato kalelerini zapt edip, oralarda yaşayan yüzlerce Macar ve Türk ahaliyi katletti...

PADİŞAH ÇOK ÜZÜLDÜ!..
Bu haber İstanbul’a ulaşınca Kanuni son derece üzüldü. Çok sevdiği Veziriazam Sokullu Mehmed Paşa’yı çağırıp:
-Budin Beylerbeyi ile ettiğiniz hünerler nice tedbir ve tedariktir?
-Şevketlû Padişahım, nice defadır ki Aslan Paşa’ya emirler ve yarar adamlar gönderdim ki: “Şevketlû Padişahımız memleket serhaddine geldi, senden bu vakte kadar hiçbir haber ve eser yoktur...” Bu haberi gönderdikçe asla cevap gelmiyordu. Fakat Aslan Paşa eskiden beri yararlık ile nam salmış olarak Devlet-i Hümayununuzda nice hizmet ve yoldaşlıkta bulunmuş bir kişidir... şeklinde Aslan Paşa’yı metheden konuşması üzerine Kanuni hiçbir şey söylemeden yanındaki çekmeceden bir mektup çıkararak Sokullu’ya verdi. Bu mektubu Aslan Paşa, Sokullu’yu şikayet için padişaha yazmıştı. Sokullu mektubu okurken renkten renge giriyordu. Padişah:
-Bu mektubu yakasın. Benim saltanatımın halkı senin ensendedir. Ona leke kondurmak isteyenin nâpâk vücudu âlem sahnesinden gidip cezasını vermek gerektir. Emrimi yerine getiresin!..
Kanuni’nin kendisi hakkındaki fermanını duyan Aslan Paşa, padişahtan affını istemek için İstanbul’a geldi. Onu gören Sokullu Mehmed Paşa:
-Niye buraya geldin? Askeri kime ısmarladın? Sözün nedir? Padişah sana Beylerbeyilik ihsan etti. Yazık senin namına. Tedbirsizlik ile İslam kal’alarına kafir düşürdün bre densiz. Padişah senin için siyaset buyurdu (idamını istedi)...dedikten sonra Çavuşbaşına:
-Kaldır şu densizin vücudunu ortadan...emrini verdi.

“FERMAN BÖYLE İMİŞ!..”
Padişahın, Sokullu aleyhinde yazdığı mektubu ona verdiğini anlayan Aslan Paşa:
-Padişahıma arzlarım vardı, fakat ferman böyle imiş, diyerek Çavuşbaşına döndü:
-Usta... Taşıdığın kılıç aşkına tezce beni kurtar. Yalnız serçe parmağını sağlam tut, dedi.
Çavuşbaşı, kılıcını çekip bir vuruşta Aslan Paşa’nın başını gövdesinden ayırdı...

Toplam Görüntülenme: 1321

Yayın tarihi: Salı, 19 Ocak 2010