Bu sayfayı yazdır

İbrahim Edhem hazretleri


Büyük velî İbrahim Edhem hazretlerinin nesebi hazret-i Ömer’e dayanır. İmâm-ı A’zam hazretlerinin sohbetleriyle olgunlaştı. Dinde fakih ve müctehid oldu. Rumlarla yapılan cihadlara katıldı. Arap lisânını çok fasîh konuşurdu...

BELH ŞEHRİNİN SULTANI
Babası Edhem, Belh şehri pâdişâhıydı. Şehzadeliğinde her türlü imkâna sâhip, her istediğini yer, her istediğini giyer, her emri hemen yapılırdı. Belh şehrinin sultanı oldu ancak tacı tahtı terk etti... 
Seneler sonra seyr-ü sülûkünü tamamladıktan sonra Belh şehrine tekrar geldi. Sultan iken yaptırdığı camide yatsı namazını kıldı. Dışarıda kar, soğuk vardı. “Şuraya uzanayım da sabah namazından sonra giderim” diye düşündü. Fakat biraz sonra müezzin gelip, yattığı yerde buldu, “Ne yapıyorsun” dedi. “Müsaade et, şurada yatayım. Sabah namazından sonra gireceğim” dedi. Müezzin “İbrahim Edhem, senin gibi çulsuzlar için yaptırmadı bu camiyi” dedi ve bacağından sürükleye sürükleye, kafasını merdivenlere vura vura onu dışarıya attı. Kendisini tanıtmadı... 
Mübarek, çaresiz, şehre gitti. Her taraf kapalıydı, sadece bir fırın açıktı. Kapıyı çaldı ve sabaha kadar oturma müsaadesi istedi. Orada çalışan işçi, “Geç otur” diye işaret etti... Aradan birkaç saat geçti. Sabah ezanı okunmaya başladı. Okunduktan sonra işçi ona döndü ve “Hoş geldiniz, nereden gelip nereye gidiyorsunuz, isminiz ne” dedi. İbrahim Edhem de “Ben saatlerdir burada oturuyorum, sormak şimdi mi aklına geldi” dedi. Fırıncı dedi ki: 

“KUL HAKKINDAN KORKARIM!”
“Ben bu fırında işçiyim. İki çocuğum var, iki de yetime bakıyorum. Onlara şimdiye kadar haram lokma yedirmedim. Senin geldiğin vakit benim mesai saatim dahilindeydi. İşimden başka şeyle meşgul olsam, kul hakkı geçerdi. Ezan okundu, mesaim bitti. Seninle istediğin kadar konuşabiliriz...” İbrahim Edhem; 
“Sen ne mübarek kişisin. Allahü tealadan bir şey isteyip de olmadığı vaki oldu mu?” diye sordu. “Ben Allahü tealadan ne istediysem verdi. Fakat bir şey istedim. Onu bana vermedi. Allahü tealaya yalvardım, bana İbrahim Edhem’i göster diye, fakat göstermedi” dedi. Bunu işiten İbrahim Edhem hazretleri buyurdu ki: “O Allah, öyle bir Allah ki, İbrahim Edhem’i bacağından sürükleye sürükleye, kafasına vura vura getirir sana gösterir” dedi. Bunu duyan fırın işçisi “Allah” diyerek yere düştü ve orada ruhunu teslim etti...

Toplam Görüntülenme: 1445

Yayın tarihi: Çarşamba, 23 Haziran 2010