Bu sayfayı yazdır

Nasîhati kabullenmek!..

Bekâ bin Batû hazretleri, Irak’ta yetişen evliyâdandır. Doğum yeri ve târihi belli değildir. Hayâtı hakkında kaynaklarda fazla bir bilgi yoktur. 1158 (H.553) senesi civârında vefât etti. Kabri bilinmekte ve ziyâret edilmektedir... Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri, Bekâ bin Batû’yu çok sever, kendisini medhederdi.

“FAKR HÂLİ ODUR Kİ!..”
Bekâ bin Batû hazretleri buyururdu ki: “Fakr hâli odur ki, kalbden Allahü teâlâdan başka her şey ile olan bağ koparılmalı, dünyâ sevgileri oraya girmemelidir. Böyle bir sevgisi varsa, silmeli, çünkü bu sevgi, birçok meşgûliyyetler çıkarır. Evliyâlık yolunda bulunmaya mâni olan sebepler meydana çıkarsa ve herhangi bir kimsenin kalbi, o maddî ve geçici mülklere bağlanırsa, o kimse bu yolda bulunamaz. Kalpten, mülk sevgilerinin ayrılmış olduğunun alâmeti, hiçbir hâlde kulda bir değişiklik olmamasıdır. Yâni bir kalpte dünyâ muhabbetinin bulunup bulunmadığının alâmeti, bir şeyin olması ile olmaması arasında fark bulunmamasıdır. Bu şeylerin varlığı veya yokluğu onda değişiklik yapmamalıdır. Mülklerin varlığı onu şımartmamalı, yokluğu ise onu harekete geçirmemelidir. Hal böyle olunca, hiçbir tehlikeli hâl ona tesir etmez. Hattâ bunun hâli öyle olur ki, bir mülke sâhib ise, onun hâli, mülkü yok gibi olur. Şâyet bir mülke sâhip değil ise, onun hâli, sanki dünyâya sâhipmiş gibi olur. Görenler böyle hissederler. Böyle bir kimse, dünyâ ve âhirette kendisi için bir makam görmez. Hâline bakar ve kendini bir şey görmeyen, bir talepte bulunmayan kimseye benzetir. Kulun, Allahü teâlâya kavuşmak yolunda bulunması, yukarıda bildirilen bu sıfatların hakîkatine vardıktan sonra başlar. İşte bu hâllerin sâhipleri, yüksek derece ve makam sâhibidirler.”

ALTINDAN DAHA KIYMETLİ!..
“Allahü teâlânın emirlerini hatırlatan, nasîhat eden bir kardeşin, sana altın hediyye edenden daha hayırlıdır. Böyle birini bulunca; ‘Ey kardeşim! Bende bir kusur var mıdır? Lütfen bildir de düzeltmeye çalışayım’ demelidir.”
“Kendisinden daha aşağı derecede olan birinin nasîhatini kabullenmek, yüksek derecelerden birine sâhib olmaya işârettir.”
“Nefsine karşı Allahü teâlâdan yardım istemeyen kimse, nefsine yenilip mağlûb olur.”
“Günâhlar gizli olarak işlenirse bunun zararı, günâhı işleyenleredir. Lâkin açıktan işleniyor ve buna mâni olunmuyorsa, bunun zararı herkesedir.”
Bekâ bin Batû hazretleri vefat etmeden bir müddet önce buyurdu ki: 
“Bir kalp, insanları kötülükten çekmek ve onlara faydalı olmak için çırpınmıyorsa, o kalp virânedir.”

Toplam Görüntülenme: 1048

Yayın tarihi: Cuma, 17 Eylül 2010