Bu sayfayı yazdır

Astrolojiye kasîde yazan zat!..

Sekizinci yüzyılda Kûfe ve Şam taraflarında yaşamış olan evliyâdan ve İslâm âlimlerinin büyüklerindendir. Kûfe’de doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 802 (H.186) senesinde Şam taraflarında Masîsa şehrinde vefât etti...

HÂRÛN REŞÎD’İN ZAMANINDA...
Ebû İshâk Fezârî hazretleri, küçük yaşta tahsîle başladı. Şam’a gelerek, o beldenin âlimlerinden ilim tahsîl etti. Hadîs ilmini öğrendi. Şöhretini duyan halîfe Hârûn Reşîd, insanlara İslâmiyeti anlatması için onu Bağdât’a dâvet etti. Oraya giderek insanlara faydalı olmaya çalışan Ebû İshâk el-Fezârî’ye, halîfe çok iltifât ve ihsânlarda bulundu. Bağdat’ta bulunduğu sırada namaz vakitlerinin hesaplanmasında ilk defâ usturlâb âletini kullandı. Namaz vakitlerinin hesaplanmasıyla ilgili geniş çalışmalar yaptı. Ast-roloji üzerine bir kasîde yazdı. Gerçek zevâl (öğle) vaktinin ölçümüyle ilgili bir eser hazırladı. 
Halîfenin ve sarayın çevresinde yaşadığı hayat onu sıktığı için Bağdat’tan ayrıldı. Masîsa şehrine yakın bir yerde, insanlardan uzak münzevî bir hayat sürdü. Tenhâ yerlerde sâde olarak yaşamayı tercih etti. 
Ebû İshak Fezârî buyurdu ki:
“Bâzı kimseler, insanlar tarafından medholunmayı seviyorlar. Halbuki, Allahü teâlânın rızâsı yanında, insanların övmelerinin, hiç kıymeti yoktur.”
“Kişi ancak şu iki hasletle üstün olur: Biri insanlardan bir şey beklememek, diğeri insanlardan gelen sıkıntılara katlanmaktır.”

GÖSTERİŞ VE KİBİRDEN UZAK
Gösteriş ve kibirden çok uzak olan Ebû İshak Fezârî hazretleri, bir gün buyurdu ki: “Ey kardeşim! İnsanların ilme âit söylediği sözlerden bir kısmını ezberleyerek başkalarına karşı üstünlük taslama. Bu riyâkârlıktır, gösteriştir. O bilgiler aslında senin değildir. Onları ortaya koyan sen değilsin.”
“Ömürlerini gaflet içinde geçiren, kulluk vazîfesini yapmayıp, ibâdetten mahrum kalan âsî insanların hallerine çok acırım.”
Allahü teâlânın kullarının kendilerine verilen nîmetlere şükretmesi gerektiğini bildiren Ebû İshâk Fezârî buyurdu ki:
“Bir nîmete kavuşan kimse Elhamdülillahi alâ küllî hâl duâsını okursa, o nîmete şük-retmiş olur. Bir musîbetle karşılaşınca bu duâyı okursa, o musîbete sabretmiş olur.”
Ebû İshâk el-Fezârî hazretleri Masîsa’da bulunduğu sırada 802 (H.186) senesinde vefât etti. Vefatına yakın günlerde buyurdu ki: 
“Üstünlük taslamak için yükselmek isteyenleri Allahü teâlâ alçaltır. Tevâzu gösterenleri ise yükseltir.”

Toplam Görüntülenme: 1320

Yayın tarihi: Perşembe, 30 Eylül 2010