Bu sayfayı yazdır

Hayâ edilmeyen işte hayır yoktur

Amr bin Mürre, Tebe-i tâbiîn devri âlim ve evliyâsındandır. Kûfe’de doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Kûfe’nin meşhûr hadîs-i şerîf âlimi ve dünyâ malına îtibâr etmeyen zâhidi olarak şöhret buldu. 734 (H.116) senesi Kûfe’de vefât etti...

“MÜMİNİN YÜZÜ KARA ÇIKMAZ”
Amr bin Mürre hazretlerine, Allahü teâlâya îmân edip kulluk eden mümin hakkında soruldu. Bunun üzerine; “Allahü teâlâ, îmân edip, kulluk yapan bir mümine azâb etmez. Onun emirlerine uyup, yasaklarından sakınan müminin yüzü kara çıkmaz” diye cevap verdi.
Dünyâyı sevip onun peşinde ömrünü tüketenler hakkında da; “Kim dünyâya yönelip dünyâlık peşinde koşarsa âhiretini yıkar. Kim ahirete faydalı amel yaparsa, dünyâya düşkün olmaktan kurtulur. Böylece fânî geçici olanı verip bâki, kalıcı olanı alır” buyurdu.
Bu mübarak zat, insanları şeytanın hîlelerinden sakındırır ve bununla ilgili olarak şeytanın; “İnsan kızdığı zaman ben yanına yaklaşırım, sevindiği zaman da kalbine vesvese veririm. Kendini kontrol etmezse, elimden nasıl kurtulur?” sözünü hatırlatırdı.
Amr bin Mürre talebelerine ana-baba hakkına çok riâyet etmelerini söyler ve Peygamber efendimizin bu hususta buyurdukları şu hadîs-i şerîfi rivâyet ederlerdi. “Birisi Resûlullah efendimizin yanına geldi ve; ‘Ey Allahü teâlânın peygamberi! Ben beş vakit namazı kılıyorum, Ramazân-ı şerîf orucunu tutuyorum. Zekâtımı veriyor ve haccımı yapıyorum. Benim için başka bir şey var mı?’ diye sordu. Peygamber efendimiz de; (Kim ana ve baba hakkına riâyet ederek bunları yerine getirirse, peygamberlerle ve sıddîklarla berâber olur) buyurdu.”

“HEPİMİZ ALLAH’TAN UTANIRIZ”
Amr bin Mürre hazretleri, vefatına yakın bir gün, yanında bulunanlara şu Hadis-i şerifi söyledi: “Bir gün Peygamber efendimiz Eshâbına buyurdu ki: (Eshâbım! Allahü teâlâdan tam bir şekilde hayâ ediniz.) Eshâb-ı kirâm dediler ki: ‘Yâ Resûlallah! Bizim hepimiz Allahü teâlâdan utanırız.’ Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Hayâ bu değildir. O kimse ki Allahü teâlâdan tam bir şekilde hayâ eder. Gözünü, kulaklarını ve diğer uzuvlarını haramlardan, bâtınını ve fercini [edeb yerini] haram ve zinâdan korur, ölümü hatırlar, âhireti diler, dünyânın süs ve ziynetlerini terk eder ise, hakîkatte bu kimse Allahü teâlâdan hayâ etmiştir.) Hayâ güzel bir huydur ki dînimizce iyi olduğu bildirilmektedir. Haktan ve insanlardan hayâ etmelidir. Hayâ edilmeyen işte hayır yoktur.”

Toplam Görüntülenme: 953

Yayın tarihi: Perşembe, 28 Ekim 2010