Bu sayfayı yazdır

Sultan Alâeddin Muhammed Harezmi

Sultan Alâeddin Tekiş, Harezmşahlar sülalesinin en kudretli şahsiyetlerindendir. Harezmşahlar Devleti, onun sayesinde imparatorluk hâlini aldı. Tekiş, ilk olarak Karahitaylar ile mücadeleye girişti. İsmailîler elinde bulunan bazı kaleleri geri aldı. Bu geniş fütuhatları gerçekleştiren Tekiş, Harezm’e döndüğü 1200 yılında vefat etti. Yerine bu sırada Turziz muhasarasında bulunan oğlu Muhammed “Alâeddin” unvanı ile tahta çıktı.

Medeniyetten eser kalmadı!..
Harezmşahlar’ın bu haşmetli devresinde, doğuda büyük bir tehlike baş gösterdi. Bu tehlike, doğuda yalnız Harezmşahlar’ı ortadan kaldırmakla kalmayacak, bütün dünyanın tarihînde derin izler bırakacaktır. Çünkü, tam bir çapulcu sürüsü olan Moğollar, önüne gelen her yeri yakıp yıkmakta, girdikleri ülkelerde kültür ve medeniyetten eser bırakmamaktaydı. 1216 yılından itibaren, uzun askerî hazırlıklar içinde olan Cengiz’in hedefi, İslâm âlemi idi.
Cengiz, 1219 yılı sonlarına doğru, 200 bin kişilik ordusuyla ilk olarak Harezmşahlar’a karşı harekete geçti. Harezmşahlar’ın, kuvvetlerini, büyük şehir ve kalelere dağıtmasından da istifade ederek, önemli merkezleri tek tek ele geçirmeye başladı. Mukavemet gösteren mevkiler, korkunç bir katliama uğratılıyordu. Kısa bir süre içinde Buhara, Semerkand, Otrar, Sığnak, Berakend ve Hocend gibi şehirler, Moğollar’ın eline geçti. Harezm müdafaa kuvvetlerinin, büyük kahramanlıklar göstermesine rağmen, sonuç değişmiyordu. Sultan Alâeddin, son olarak Devletâbâd yakınlarında Moğollar’ın karşısına çıktı ve tekrar yenildi.
Sultan Alaeddin Muhammed, bir miktar maiyetiyle Harandar kalesine giderek aile ve hazinesini burada bıraktı. Kendisi de Irak istikametine kaçmaya başladı. Fakat yolda Moğollar karşısına çıkıverdiler. Atı, oklanarak öldürüldü ise de kendisi kaçmaya muvaffak oldu. Nihayet Kuzgun Denizine vardı. Burada Aboskon adasına sığındı.

Mahmud Çavuş’un gömleği!
Diğer taraftan Moğollar, Sultan Alaeddin Muhammed’in vezirini, küçük oğlunu ve Türkan Hatun’u Cengiz’e gönderdiler. Cengiz bunların hepsini öldürttü. Haberi alan Sultan Alaeddin’e bir fenalık gelerek yere yığıldı. O kadar sefalete düşmüştü ki, yanındakiler ölüsünü saracak bir kefen bile bulamamışlardı. Maiyetinde bulunan Mahmud Çavuş’un gömleğini kendisine kefen yaptılar. Ölmeden önce şu sözleri söylemişti:
“Ben, bütün bu yerlerin sahibiydim. Şimdi ise iki arşın bez ve mezar yeri bulamıyorum!”

Toplam Görüntülenme: 1878

Yayın tarihi: Çarşamba, 26 Nisan 2006