Bu sayfayı yazdır

Yol göstermek sadakadır

Abdullah bin Ebû Huzeyl el-Anezî, Tâbiîn devri âlim ve evliyâsındandır. Doğum ve vefât yeri ve târihi bilinmemektedir. Hadîs-i şerîf rivâyeti ilminde üstün bir derecede idi. Abdullah bin Huzeyl, vaktin büyük nîmet olduğunu bilir ve zamanın boşa geçirilmesini istemezdi. Derslerinde, talebelerine naklettiği bazı hadîs-i şerîfler:

İLİM ÖĞRENMENİN KIYMETİ...
(Kim ilim öğrenmeye çalışırsa, bu onun geçmiş tüm günahlarının silinmesine sebep olur.)
(İki Müslüman birbiri ile karşılaşıp birisi diğerine selam verdiğinde Allah’a en çok sevimli olanı, arkadaşına daha çok güler yüz gösterendir. Birbirleri ile samimiyet içinde tokalaştıklarında ise, Allah, onların üzerine ilk elini uzatana 90, diğerinede 10 rahmet olmak üzere 100 rahmet indirir.)
(Din kardeşinin yüzüne gülümsemen senin için bir sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman, bir sadakadır. Yolunu kaybetmiş kişiye doğru yolu göstermen bir sadakadır. İnsanların gelip geçtiği yoldan, taşı, dikeni, kemiği, [eziyet verici her türlü nesneyi] kaldırman bir sadakadır. Kuyudan kova ile çektiğin sudan, din kardeşinin kovasına su dökmen, yine senin için bir sadakadır.)
(Dört dua vardır ki, redde uğramaz: Evine dönene kadar hacca gidenin duası... Ailesine dönünceye kadar savaşa gidenin duası... Şifa buluncaya kadar hastanın duası... Mü’minin mü’mine gıyabında [yüzüne söylemeden ve haber vermeden] yaptığı dua. Bu dualardan en çabuk kabul edileni, mü’minin mü’mine gıyabında yaptığı duadır.)
(Erkek hanımına, hanım da beyine sevgiyle baktıklarında, Cenab-ı Hak da onlara rahmetle bakar. Şayet erkek, hanımının ellerini ellerine alırsa, her ikisinin de, günahları parmaklarının arasından dökülür gider.)

“BUNUN İÇİN YARATILMADIK!”
Ebû Ferve anlatır: Abdullah bin Huzeyl’in vefatına yakın günlerde idi. Birisi gelip insanların kendi aralarında konuştuğu şeylerden söyledi. Bunun üzerine Abdullah bin Huzeyl; “Ey Allah’ın kulu! Biz bunları konuşarak vaktimizi öldürmek için yaratılmadık” diyerek onu susturdu... İnsanların en çok neden sakınması gerektiği sorulduğunda; 
“Yâ Rabbî! Faydasız ilimden, ürperip yumuşamayan kalbten, kabûl olmayan duâdan, doymayan nefisten sana sığınırım” diyerek Peygamber efendimizin hadîs-i şerîfi ile cevap verdi. Bunları söyledikten kısa bir zaman sonra da vefat etti.

Toplam Görüntülenme: 907

Yayın tarihi: Pazar, 06 Mart 2011