Bu sayfayı yazdır

İmâm-ı Nevevî hazretleri

İmâm-ı Nevevî, Şâfiî âlimlerinin ve evliyâ-i kirâmın büyüklerindendir. Çok kerâmetleri görülmüştür. İsmi Yahyâ bin Şeref’tir. 1233 (H.631)de Şam’ın güneyindeki Nevâ kasabasında doğdu. 1277 (H.676) yılında vefât etti... 
İmâm-ı Nevevî, vefatından kısa bir zaman önce Memlûk Sultanı Baybars’a yazdığı bir mektupta özetle şöyle buyurdu: 

“Bismillâhirrahmânirrahîm. Allahü teâlâya hamdolsun. Efendimiz Muhammed aleyhisselâma ve âline salât ve selâm olsun. Daha önce size bir mektup yazmıştık. Cevâbınız sert oldu. Allahü teâlâ ihtiyaç hâsıl olunca, emir sâhiplerinin yanında lüzumlu îzâhlarda bulunmayı vâcib kıldı ve Âl-i İmrân sûresi yüz seksen yedinci âyet-i kerîmesinde meâlen şöyle buyurdu: (Vaktiyle Allahü teâlâ, kendilerine kitâb verilenlerden şöyle temînât almıştı; ‘Celâlim hakkı için, kitâblarımda olanı, muhakkak insanlara açıklayıp anlatacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz.’ Onlar ise söz ve temînâtı sırtlarının arkasına attılar. Böylece karşılığında biraz para aldılar. Bu ne kötü alış veriştir!..) 
Önceki ve bu mektupta yazdıklarımızın hepsi, hem size, hem de halka nasîhattır. Bu nasîhatlerde kınanacak hiçbir şey yoktur. Halka yumuşak muâmelede bulunmayı, şefkat göstermeyi, Ehl-i sünnet yolunu ve Resûlullah’a tâbi olmayı sevdiğinizi bildiğimiz için, size bu nasîhatleri yaptık. 
Bizim nasîhatimiz sebebiyle, halkı ve ulemâyı tehdit etmenize gelince, böyle şeyler sizin adâlet ve hilminize muvâfık değildir. Müslümanların zayıfları ve güçsüzleri, sultana nasîhatten başka ne yapabilir. Halbuki, onlar nasıl nasîhat edileceğini de bilmemektedirler.

“BENİ, NASİHATTEN ALIKOYMAZ” 
Şahsıma gelince, gerek tehdid ve gerekse tehdidin de ötesinde herhangi bir durum, Allahü teâlânın izni ile, bana zarar vermez ve nasîhatten alıkoymaz. Çünkü ben ve benim durumumda olanlar, sultana nasîhat etmemizin vâcib olduğuna inanıyoruz. Bir vâcibi îfâ ederken, başıma gelecek şey, Allahü teâlânın katında benim için hayırlıdır. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem nerede olursak olalım, hakkı söylememizi, Allahü teâlânın rızâsı yolunda kınayanın kınamasından korkmamamızı emretmiştir. Biz, dünyâ ve âhirette size faydalı olacak işleri yaparak devamlı hayırlara vesîle olup, kıyâmete kadar hayırla yâd edilmenizi, bu sebeple ebediyyen Cennet’te kalmanızı istiyoruz. Allahü teâlânın selâmı, rahmeti ve bereketleri Peygamber efendimiz üzerine olsun!..” 

Toplam Görüntülenme: 987

Yayın tarihi: Pazartesi, 31 Ekim 2011