Bu sayfayı yazdır

İbrâhim Kabâdî hazretleri

İbrâhim Kabâdî hazretleri, İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin akrabâlarındandır. 1446 (H.850) târihinde hac dönüşü Mısır’da vefât etti. Vefât ettiklerinde yaşı yüzü geçmişti. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki: 

“Sonsuz kurtuluşa kavuşabilmek için, üç şey, muhakkak lâzımdır: İlim, amel, ihlâs... İlim de, iki kısımdır: Birisi yapılacak şeyleri öğrenmektir ki, bunları öğreten ilme (Fıkh ilmi) denir. İkincisi, îtikat edilecek, kalb ile inanılacak şeylerin bilgisidir ki, bunları bildiren ilme (İlm-i kelâm) denir. İlm-i kelâmda Ehl-i sünnet vel cemaat âlimlerinin, Kur’an-ı kerimden ve hadis-i şeriflerden anladığı bilgiler vardır. Cehennemden kurtulan, yalnız bu âlimlerdir. Bunlara uymayan, Cehenneme girmekten kurtulamaz. Bu büyüklerin bildirdiği îtikattan kıl ucu kadar ayrılmanın, büyük tehlike olduğu, Evliyânın keşfi ve kalblerine gelen ilhâm ile de anlaşılmaktadır. Yanlışlık ihtimali yoktur. Ehl-i sünnet âlimlerine uyanlara, onların yolunda bulunanlara müjdeler olsun. Onlara uymayanlara, yollarından sapanlara, onların bilgilerini beğenmeyenlere ve aralarından ayrılanlara, yazıklar olsun! Ayrıldılar, başkalarını da saptırdılar. Müminlerin Cennette Allahü teâlâyı göreceklerine inanmayanlar oldu. Kıyâmet günü, iyilerin, günahlılara şefaat edeceklerine inanmayanlar oldu. Eshâb-ı kirâmın kıymetini ve yüksekliğini anlamayanlar ve Ehl-i beyt-i Resûlü sevmeyenler oldu. 

“BİNEN KURTULUR!..” 
Ehl-i sünnet âlimleri diyor ki: (Eshâb-ı kirâm kendileri arasında, en yükseği, Hazreti Ebû Bekr-i Sıddîk olduğunu söz birliği ile söylemiştir). Ehl-i sünnet âlimlerinden, Eshâb-ı kirâm üzerindeki bilgisi çok kuvvetli olan, imam-ı Muhammed bin İdrîs-i Şâfi’î, buyuruyor ki: (Fahr-i âlem âhıreti şereflendirdiği zaman, Eshâb-ı kirâm, aradı, taradı, yeryüzünde Hazreti Ebû Bekr-i Sıddîktan daha üstün birini bulamadı. Onu halîfe yapıp emrine girdiler). Bu söz, Hazreti Ebû 
Bekr-i Sıddîkın, Sahâbenin en üstünü olduğunda, müttefik olduklarını göstermektedir. Yâni Eshâb-ı kirâmın en yükseği olduğunda icmâ-i ümmet bulunduğunu göstermektedir. İcmâ’-i ümmet ise senettir, şüphe olamaz. 
Ehl-i beyt için ise, (Ehl-i beytim, Nuh aleyhisselâmın gemisi gibidir. Binen kurtulur, binmeyen boğulur) hadis-i şerifi yetişir...”

Toplam Görüntülenme: 1072

Yayın tarihi: Cuma, 04 Kasım 2011