Bu sayfayı yazdır

Zahîrüddîn Halvetî

Zahîrüddîn Halvetî hazretleri, Afganistan evliyâsının büyüklerindendir. Herat’ta yaşadı. Doğum târihi bilinmemektedir. Pîr Ömer Halvetî hazretlerine talebe oldu. Kendisinden icâzet, diploma aldı 1397 (H.800) senesinde Herat civârında Kazergâh’ta vefât etti. 

Zahîrüddîn Halvetî, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki: 

Evliyâyı bir gözlük olarak düşünüp, Resûlullaha ve Allahü teâlâya bu gözlük ile bakmalıdır. Bir velîyi veyâ kitâblarını bulup, bunu tanımak, buna râbıta yapmak, Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” mübârek rûhuna bağlanmak içindir. Bir insânın hiç görmediği kimsenin şeklini, sûretini, yalnız işitmekle, okumakla öğrenerek, hayâline getirmesi çok zordur. Onun kendisi değil, başkası görünebilir. Bunun için, Resûlullaha râbıta yapılmaz. Çünkü, başkasının Resûlullah olduğuna inanmak küfür olur. Evliyâyı düşünmekte, bu tehlike yoktur. Bir velîyi düşünen, gönül gözü ile, onun mübârek kalbine bakmış olur. Orada Resûlullahın mübârek kalbini görür. Böylece, Resûlullaha bağlanmış olur. Bizim gibi câhillerin, gâfillerin, Resûlullahı düşünmemiz ancak böyle olur. Bu sûret ile, Ondan feyiz aldıktan sonra, doğruca kendisine bağlanmak ve evliyânın kabirlerinden, rûhlarından feyiz almak, mümkün ve kolay olur. Resûlullaha bağlanarak feyiz alan kimse, Onu çok sever. İmâm-ı Gazâlî “rahmetullahi aleyh” (Eyyühel-veled) kitâbının sonunda buyuruyor ki: 

Her Müslümân, terbiye edici bir üstâda muhtâcdır. Üstâd onu terbiye ederek, kötü huylardan kurtarır. Bunların yerine iyi huyları yerleştirir. Terbiye etmek, çiftçinin tarladaki dikenleri, zararlı otları temizleyerek ektiği tohumların kuvvetli, iyi olmasına çalışması gibidir. Allahü teâlâ, kullarına doğru yolu göstermek için, Peygamber “sallallahü aleyhi ve sellem” gönderdi. Peygamber vefât edince, Ona vekîl olarak evliyâyı yarattı. Velî, Resûlullahı iyi tanıdığı ve bağlandığı için, Onun mübârek kalbinden feyiz almakta ve bu feyizler, bunun kalbinden, kendisine bağlananların kalblerine akmaktadır... 

 

FEYİZ GELEN KALBLER... 

Feyiz gelen kalbler temizlenir. Ahlâkı güzel olur. Velînin kalbindeki feyzler, nûrlar, güneşin ziyâsı gibi, her yere yayılmaktadır. Ahkâm-ı islâmiyyeye uyan ve Onu seven Müslümânların kalblerine akar. Onların bu feyizleri aldıklarından haberleri olmaz. Kalblerinin temizlendiğini anlarlar. Karpuzun güneş karşısında olgunlaşdığı gibi, kemâle gelirler... 

Toplam Görüntülenme: 891

Yayın tarihi: Pazar, 20 Mayıs 2012