Bu sayfayı yazdır

Osman Şirvânî

Osman Şirvânî hazretleri, Azerbaycan’da doğdu. Doğum tarihi bilinmemektedir. Muhammed Harezmî hazretlerinin sohbetlerinde yetişip olgunlaştı. Mısır’a giderek talebe yetiştirdi. 1426 (H.830) yılında Mısır’da vefât etti. 

Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki: 

Dost, düşman, herkesi güler yüz ve tatlı dil ile karşılamalı, hiç kimse ile münâkaşa etmemelidir. Herkesin özrünü kabûl etmeli, kabahatlerini affetmeli, zararlarına karşılık yapmamalıdır. Abdüllah Belyânî diyor ki: Dervîşlik, yalnız, namaz, oruç ve geceleri ibâdet yapmak değildir. Bunlar, herkesin yapacağı kulluk vazîfeleridir. Dervîşlik, kalb kırmamaktır. Bunu yapabilen, Allahü teâlânın rızasına kavuşur. (Velî olur.) 

Abdüllah Ahmed Makkarî mâlikî, buyuruyor ki: (Fütüvvet [mertlik], düşmanlık edene iyilik yapmak, seni sevmeyene ihsânda bulunmak ve sevmediğin ile de tatlı konuşmaktır). Az konuşmalı, az uyumalı ve az gülmelidir. Çok kahkaha, kalbi öldürür. [Allahü teâlâyı unutturur.] Her işi, Allahü teâlâya havâle etmeli [yâni, sebeplere yapışmalı. Fakat, sebeplerin te’sîr etmesini, Allah’tan beklemelidir]. Hiçbir farzı kaçırmamalı ve geciktirmemelidir. Cüneyd-i Bağdâdî buyuruyor ki: (İhtiyâçlardan kurtulmanın ilâcı, muhtaç olduğun şeyi terk etmektir. Her ihtiyacını [hâsıl edecek sebebi] Allah’tan beklemelidir). 

Hadis-i şerifte, (İnsan, ihtiyaçlarını, Allaha havâle ederse, ihtiyaçlarını [husûle getirecek sebepleri] ihsân eder) buyuruldu. Meselâ, herkesin sana merhamet ve hizmet etmesini temîn eder. Yahyâ bin Mu’âz Râzî, buyuruyor ki: (Herkes seni, Allahı sevdiğin kadar sever. Allah’tan korktuğun kadar, senden korkarlar. Allaha itaat ettiğin kadar, sana itaat ederler.) 

Evlat ve âile ile dâimâ tatlı sözlü ve güler yüzlü olmalıdır. Onlarla da zarûret kadar, haklarını ödeyecek kadar görüşmelidir. Onların arasında bulunmak da, Allahü teâlâyı unutacak kadar uzun olmamalıdır. 

 

HER SIKINTIDAN SONRA... 

Kavuştuğun hâlleri herkese söyleme! Makam ve servet sahipleri ile çok görüşme! Her hâlinde, sünnete uymaya ve bid’atten sakınmaya çalış! Sıkıntılı zamanlarında, Allah’tan ümidini kesme, hiç üzülme! İnşirâh sûresinin beşinci âyetinde, meâlen, (Her sıkıntıdan sonra, ferahlık, kolaylık vardır) buyuruldu. Sıkıntılı ve ferahlık zamanında, hâlinde bir değişiklik olmasın! Varlık ve yokluk zamanları, hâlini değiştirmesin... 

Toplam Görüntülenme: 760

Yayın tarihi: Pazartesi, 21 Mayıs 2012