Bu sayfayı yazdır

Abdullah bin Amr bin As

Abdullah bin Amr bin As (radıyallahü anh) Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden Amr bin Âs’ın (radıyallahü anh) oğludur. Babasından önce imân etmekle şereflendi. Bedir ve Uhud harbinden başka bütün harplerde Peygamberimizin (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem) yanında bulunmuştur. İlk iki harbe, yaşının küçük olması sebebiyle katılamadı. Eshâb-ı kirâmdan en çok hadîs-i şerîf rivâyet edenlerdendir. Abdullah bin Amr hazretlerinin rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerin bazıları şunlardır: 

“İlmin azalması, âlimlerin azalması ile olur. Cahil din adamları, kendi görüşleri ile fetva vererek fitne çıkarırlar. İnsanları doğru yoldan saptırırlar.” 

“Dünyada adaleti gözetenler, kıyâmette, böyle davranmalarının mükafatı olarak inciden minber üzerinde otururlar.” 

“İnsanlara merhamet edene, Allahü teâlâ merhamet eder.” 

“Cebrâil bana komşu haklarından o kadar çok bahsetti ki, komşunun komşuya mirasçı olacağını zannettim.” 

“Kalbinde kibrin zerresi bulunan, Cennete giremez.” 

Resûlullah’a (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem) “Amellerin en efdali hangisidir” diye soruldu. Buyurdu ki: “Fakirlere yemek yedirmek, tanıdığına ve tanımadığına selâm vermektir.” 

“Namazı şartlarına uygun olarak kılanlara, o namaz kıyâmet günü delil ve kurtuluş olur. O’na devam etmeyenler kıyâmet günü perişan olurlar.” 

“Cehennemden uzaklaşıp, Cennet’e girmek isteyen son nefeste kelime-i şehâdet söylesin ve kendisine yapılmasını arzu ettiği şeyleri başkasına yapsın.” 

“Sadakanın en faziletlisi, iki dargın kimsenin arasını bulmaktır.” 

“Dört sıfata sahip olduktan sonra dünyâdan başka bir şey kazanamadığına ehemmiyet verme! Bunlar, emaneti muhafaza etmek, sözün doğrusunu söylemek, güzel huylu olmak, afif olmak.” 

“Yiyiniz, içiniz, sadaka veriniz, israfsız ve tekebbürsüz (kibirsiz) giyininiz. Cenâb-ı Hak ni’metlerinin kul üzerinde görülmesini ister.” 

“Küçüğümüze acımayan, büyüğümüze hürmet etmeyen bizden değildir.” 

Abdullah bin Amr bin As, 100 yaşında iken 65 (m. 684) yılında Şam’da vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce kendisine, “Ölünce mü’minlerin ruhları nerededir?” diye sorulduğunda buyurdu ki: 

“Arşın gölgesinde, beyaz kuşların kursağında asılıdır. Kâfirlerin ruhları da yedi kat yerin dibindedir.” 

Toplam Görüntülenme: 980

Yayın tarihi: Cuma, 14 Eylül 2012