Bu sayfayı yazdır

Seyyid Hasan Hulusi

Sûfizade Seyyid Hasan Hulusi, Samsun’un Çarşamba kazası müftüsü idi. Türkçe (Mecma’ul-âdâb) kitâbı meşhûrdur. Bu eserde; Müslümanların uyması gereken adabı muaşeret (görgü ve nezaket) kuralları ve ibadetlerin adabları yer almaktadır. Bu eserde buyuruluyor ki: 

Konuşurken kendine zarar verecek sözleri söylemekten kaçınmak lazımdır. Mesela: “Şu sözde yalanım yoktur. Eğer yalan söylersem gözlerim kör olsun, yahud buradan sağ-salim kalkmayayım” gibi sözlerden kaçınmalıdır. Çünkü; “Bela dilden gelir” buyurulmuştur. Derler ki: Hazreti Yakub çocuklarına “Onu bir kurdun yemesinden korkarım” dediği için, sözü reddedilmeyip Yusuf aleyhisselam hakkındaki olay meydana gelmiştir. 

Bir hadis-i şerife göre dişi ağrıyanlar, parmaklarını ağrıyan dişlerinin üzerine koyarak bu âyet-i kerîmeyi okumalıdır: “Hüvellezî enşeeküm ve ceale leküm-üs-sem’a vel-ebsara vel-ef’ideh kalîlen mâ teşkürûn.” (Mülk suresi 23) 

Hazreti İsa, yolda bir domuz gördü ve ona; “Selametle git” buyurdular. Havariyyun, kendilerinden domuza bu şekilde iltifat etmelerinin sebebini sorduklarında: 

-Dilim, kötü sözlere alışmasın diye söyledim, buyurdu. 

Pirinçli yemekler yenildiğinde, Fahri âlem sallallahü aleyhi ve sellem efendimize salevat-ı şerîfe getirmelidir. Zira, pirinç ve gül, nur-u Muhammedi’den halk olunmuşlardır. 

Elbise, besmeleyle sağ taraftan başlanarak giyilir. Çıkarırken de soldan başlanır. Elbise giyince Cenab-ı Hakka şükretmelidir. Elbise ne zaman çıkarılırsa, besmele ile dürülmelidir. Dürülmeyen elbiseyi şeytan giyer ve o elbise çabuk eskir, fenalığa sebep olur. Bir kimse elbisesini çıkarırken, elbisesi ona lisan-ı hâl ile: Sen beni gece süsle, ben de seni gündüz süsleyeyim, der. Elbisenin gece süsü, onu dürmektir. 

BİR LOKMA DEYİP GEÇME!.. 

Ekmeğe tazim etmelidir. Zira, bir lokmanın 360 hizmetkârı vardır ki, birincisinin Mikail aleyhisselam ve sonuncusunun da ekmeği pişiren kimse olduğu rivayet olunmuştur. 

Sofra üzerine dökülen ekmek kırıntılarını toplayıp yemelidir. Nitekim hadisi şerifte: Bir kimse, sofra üzerine dökülen ekmek kırıntılarını yerse, geçimi genişler ve evladına da âfiyet ihsan olunur, buyurulmuştur... 

Sûfizade Seyyid Hasan Hulusi, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki: 

“Kendinden yaşlı Müslümanları görünce: Bu kimse, benden üstündür. Cenabı Hakka benden fazla ibadet etmiştir, demeli ve daha genç olanları görünce de: Bu kimse de benden üstündür. Cenab-ı Hakka daha az isyan etmiştir, demek suretiyle nefsini daima başkalarından noksan tutmalıdır.” 

Toplam Görüntülenme: 836

Yayın tarihi: Pazartesi, 17 Eylül 2012