Bu sayfayı yazdır

Ebü’l-Abbas el-Mukrî

Ebü’l-Abbas el-Mukrî hazretleri, tefsîr âlimlerindendir. Fıkıh, kırâat, nahiv ve edebiyat ilimlerinde de âlim idi. 756 (m. 1355) senesinde Kâhire’de vefât etti. Tefsirinde buyuruyor ki: 

Bekara sûresi 253’üncü âyet-i kerîmede meâlen (Bu Peygamberlerin bir kısmını, kendilerine verilen özellikler ile diğerlerinden üstün kıldık...) buyurmuştur. [Emânet, sıdk, teblîğ, adâlet, ismet, fetânet, emnül-azl sıfatlarının bütün Peygamberlerde bulunduğuna inanmak lâzımdır.] Nitekim Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” şöyle buyurmuşdur: (Peygamberler arasında ayırım yapmayınız!) Ancak biz, Peygamberimizin dahâ fazîletli olduğunu biliriz. Çünkü Onun, diğer Peygamberlerden fazîletli olduğu nâss ile, yani âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfler ile sâbittir. Hadîs-i şerîfte şöyle bildirilmiştir: (Ben, Âdemoğullarının seyyidiyim, öğünmüyorum!) (Ben önce ve sonra gelenlerin en kerîmiyim, övünmüyorum!) Hazret-i Muhammed hâtemün nebiyyîn [Son Peygamber olarak] ve Seyyidil mürselîn [Bütün resûllerin en üstünü olarak], âlemlere rahmet ve kıyâmet gününün şefa’âtcisidir. Nitekim bu husûs âyet-i kerîme ile sâbit olmuştur. Allahü teâlâ [Ahzâb sûresi 40’ıncı âyetinde meâlen] (Muhammed, erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allahın resûlü ve Peygamberlerin sonuncusudur.) ve [Enbiyâ sûresi 107’nci âyetinde meâlen] (Ey Resûlüm! Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik!) buyurmuştur. 

Muhammed aleyhisselâm bütün insanlara ve cinlere Peygamber olarak gönderilmiştir. Onun dîninin gönderilmesi ile bütün dinler nesh olmuş, yürürlükten kaldırılmıştır. Ona Kur’ân-ı kerîm gönderilince, diğer semâvi kitaplar nesh edilmiş, hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. [Bu kitaplar, dahâ önce insanlar tarafından tahrîf edilmiş, bozulmuş idi. Bugün aslı üzere Tevrât ve İncîl yoktur. Olsa bile, nesh edilmiş olduğundan makbûl değildir.] Onun gönderilmesi ile Peygamberlik son buldu. Ondan sonra Peygamber gelmeyecektir. Onun dîne davetinden başka, diğer davetler merdûddur, kabûl olunmaz. Zîrâ İslâm dîni Onun gelmesi ile ve O hayâtta iken kemâle erdirilmiştir. Nitekim; [Mâide sûresi 3’üncü âyetinde meâlen], (Bugün sizin dîninizi kemâle erdirdim) buyurulması bu husûsu bildirmektedir. (Güzel ahlâkı temâmlamak için gönderildim) buyurulan hadîs-i şerîf de, bunu gösteren açık bir şâhiddir. O hâlde, kemâl üzerine fazla söylemek noksanlıktır. 

Toplam Görüntülenme: 920

Yayın tarihi: Pazartesi, 10 Aralık 2012