Bu sayfayı yazdır

Muslihuddîn Efendi

Cerrâhzâde Muslihuddîn Efendi rahmetullahi aleyh, Osmanlılar zamanında yetişen evliyânın büyüklerindendir. 901 (m. 1495) senesinde Edirne’de doğdu. 983 (m. 1575) senesinde vefât etti. Vefatından kısa bir zaman evvel bir sohbetinde buyurdu ki: 

Hilm, rûhun sakin olması, kızmamasıdır. Yumuşak huylu olmaktır. Yüksek bir haslettir. Allahü teâlânın, insana büyük bir ihsânıdır. Hilm kimde bulunursa, onu hem dünyâda ve hem de âhırette yüksek mertebelere kavuşturur. Resûlullaha (sallallahü aleyhi ve sellem); “Hilm nedir?” diye suâl edildiği zaman; “Sabırdır” buyurdular. Allahü teâlânın beğendiği işleri yapmak, güzel ahlâktan olan sabır ile ele geçmektedir. Hilm ise, sabrın en yüksek derecesidir. Hilm, Allahü teâlânın sıfatlarındandır. Allahü teâlâ, kendisine karşı gelenlerin azgınlığını, kötülük yapanların kötülüğünü ve zâlimlerin zulmünü gördüğü, onlardan intikam almaya kadir olduğu hâlde, intikam almakta acele etmiyor. Pişman olup tövbe edenlerin, boyun bükenlerin hatâlarını affediyor. Kendisine sığınanları boş çevirmiyor. Çünkü O, çok ihsân ve iyilik sahibidir. Nahl Sûresi 61. âyet-i kerîmesinde meâlen; “Eğer Allahü teâlâ, zulümleri (günahları) sebebiyle insanları (hemen) hesaba çekiverseydi, yeryüzünde kımıldayan tek bir canlı bırakmazdı”buyuruldu. 

Allahü teâlâ, Peygamberlerini (aleyhimüsselâm) hilm sahibi olmakla övmüştür. Hilm sâhibi olmak, kızmamak, yumuşak davranmak, az kimselerde bulunan çok yüksek bir haslettir. Birisi, Resûlullah efendimize gelerek; “Yâ Resûlallah! Bana nasihatte bulunun” deyince, Peygamber efendimiz; “Kızma” buyurdu. O kimse ikinci defa nasihat istedi. Yine; “Kızma” buyurdu. Üçüncü defa nasihat isteyince, bu defa da; “Kızma” buyurdu. 

Bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Mü’min bir kimse, hilmi ile, gündüzleri oruç tutup, geceleri namaz kılan kimsenin derecesine ulaşır.” Esmâî; “İnsanların en hazırcevaplısı, kızmayan kimsedir” demiştir. Ali bin Ebî Tâlib (radıyallahü anh) buyurdu ki: “Hayır; malı, çoluğu-çocuğu çoğaltmakta değil, hilmi ve ilmi çoğaltmaktadır.” Îsâ bin Hammâd’ın (radıyallahü anh) bildirdiğine göre, Leys bin Sa’d (radıyallahü anh) ilim öğrenmek isteyenlere, ilim ile meşgûl olanlara; “İlimden önce hilmi öğreniniz. Hiçbir şey, ilim ile hilmin beraber bulunması kadar güzel değildir” buyururdu. 

Lokman Hakim buyurdu ki: “Üç şey, üç şey ile beraber bulunduğu zaman anlaşılır. Hilm, kızgınlık zamanında; kahramanlık, harb zamanında; doğruluk, ihtiyâç zamanında anlaşılır.” 

Toplam Görüntülenme: 853

Yayın tarihi: Salı, 15 Ocak 2013