Bu sayfayı yazdır

Herkesi kendinden iyi bil ki

Hâce Osman Hârûnî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 526 (m. 1132)’de İran’da Nişâbûr’un Hârûn beldesinde doğdu. 617 (m. 1220)’de vefât etti. Şöyle anlatılır:

Osman Hârûnî, ilk defa hocasının huzuruna gelip tövbe edince, hocası ona; “Şu dört şeyi terk etmelisin: 1. Dünyâyı ve dünyâ ehlini. 2. Arzularını ve hırslarını. 3. Nefsin neyi hatırlayıp isterse onu. 4. Allahü teâlâyı zikretmek için, gece uykuyu... Netice olarak Allahü teâlâdan başka her şeyi terk etmelisin. Herkesi kendinden iyi bil ki, hepsinden iyi olasın. Tevâzu sahibi ve alçak gönüllü ol ki, evliyâlık makamına ulaşasın. Böyle olmayanın bizim yolumuzla ilgisi yoktur” buyurdu... 
Osman Hârûnî, hocasının bu nasîhatine uyarak çok riyâzet çekti. Üç yıl sonra, hocası tarafından ona vekîl olma izni verildi "İsm-i Azâm"a kavuştu. Zâhirî ve manevî ilimleri öğrendi.”
Şöyle naklederler:
Bir gün Hâce Osman namazda iken gâipten bir ses; “Ey Osman, namazını beğendim ve kabul ettim. Dileğini iste vereyim” dedi. Namazdan sonra; “Yâ Rabbî! Ben senden seni istiyorum” dedi. Yine; “Ey Osman, isteğini kabul ettim. Başka ne istersen iste ki vereyim” deyince, Osman Hârûnî; “Yâ Rabbî! Muhammed aleyhisselâmın ümmetinden olan bütün Müslümanların günahkârlarını affet” diye niyazda bulundu. Bunun üzerine o ses; “Onlardan otuzbin günahkârı sana bağışladım” dedi. Osman Hârûnî bundan sonra her namazının arkasından hep böyle duâ eder ve aynı cevâbı işitirdi. Onun duâsı ile affolanların sayısını ancak cenâb-ı Hak bilir.”
Mu’înüddîn Muhammed Sencerî yine şöyle anlatır:
Bir komşum vardı. Osman Hârûnî’nin talebelerinden idi. Bu komşum vefât etti. Cenâzesinde bulundum. Cenâze kabre konunca herkes gitti. Ben biraz kalıp, murâkabeye daldım. O anda azap melekleri geldi. O sırada Osman Hârûnî de orada hazır oldu. Onlara; “Bu benim talebelerimdendir. Ona azap etmeyin” dedi. Melekler gittiler, sonra hemen geri geldiler ve cenâb-ı Hak; “Bu şahıs senin hilâfına iş görürdü” buyurdu dediler. Osman Hârûnî onlara; “Evet! Fakat bize intisap etmişti” dedi. O anda cenâb-ı Hak'tan şu emir geldi: “Ey melekler! Osman Hârûnî’nin talebesinden elinizi çekiniz. Ben onu, Osman Hârûnî’nin dostluğuna bağışladım.” Ben de ümîd ederim ki, Osman Hârûnî’nin hürmetine bizi de affeder.

Toplam Görüntülenme: 1084

Yayın tarihi: Salı, 17 Ocak 2017