Bu sayfayı yazdır

Mümin, dünyâya ibret gözü ile bakar

Mehmed Nûrullah Efendi Osmanlı âlimlerindendir. 930 (m. 1523)’de doğdu. 989 (m. 1581)’da vefât etti. Kabri, İstanbul’da Ahîzâde Mescidi kabristanındadır. Hikmetli sözleri vardır, buyurdu ki:

“İslâmiyet, teslimiyettir. Teslimiyet, yakîndir. Yakîn, tasdiktir. Tasdik, ikrârdır, ikrâr, edadır (yerine getirmektir). Eda ise ameldir.”
“Fazilet, en iyi maldır. Cömertlik, en güzel mücevherdir. Akıl, en güzel zînettir. İlim, en şerefli meziyettir.”
“Adâlet, halkın dirliği ve düzeni, idârecilerin süsü ve güzelliğidir.”
“Akıllı kimse; dilini kötü söz ve gıybetten koruyan, mümin; kalbini şek ve şüpheden temizleyendir.”
“İyilikle emretmek, insanların en faziletli amelleridir.”
“İffet; nefsin koruyucusu ve kinlerden paklayıcıdır.”
“Zikir; akılların nûru, nefislerin hayâtı, kalblerin kurtuluşudur.”
“Haramlardan çekinmek, akıllıların şânı, şereflilerin tabiatındandır.”
“Allah korkusundan dolayı gözyaşı dökmek, kalbi nurlandırır. Tekrar günah işlemekten insanı korur.”
“Yaptığı günah bir işle övünmek, o günahı yapmaktan daha kötüdür.”
“Ârifin, yüzü nûr ve tebessüm, kalbi korku ve hüzün doludur.”
“Dünyâ; güzel, aldatıcı ve geçici bir serap, çabuk yıkılan bir dayanaktır.”
“Sevgi, kalblerin birbirine yakınlaşması ve rûhların ünsiyetidir.”
“Yumuşaklık, öfke ateşini söndürür. Hiddet ise öfke ateşini körükler.” 
“Câhil, suyu fışkırmayan kaya, dalı yeşermeyen ağaç, ot bitmeyen yer gibidir.”
“Emânet ve vefakârlık; işlerin doğruluğu, yalan ve iftira da; sözlerin cinâyetidir.”
“Akıl, müminin dostu; ilim, veziri, sabır, askerlerinin komutanı ve amel ise silâhıdır.”
“Îmân ile amel, ikiz kardeş olup, birbirinden ayrılmazlar.”
“Hased edenin sevgisi sözlerinde görülür. Kinini işlerinde gizler. Adı dost, fiili düşmancadır.”
“Yumuşak başlı olanlar, en sabırlı, derhal affedici ve en güzel huylu olan kimselerdir.”
“Allahü teâlâdan hayâ etmek, insanı Cehennem azâbından korur.”
“Gaflet, insana gurur getirir, helâka yaklaştırır.”
“Hâlis bir ibâdet; insanın Rabbinden başkasını istememesi, günahından başka şeyden korkmamasıdır.”
“Mümin, dünyâya ibret gözü ile bakar, ihtiyâcı için karnını doyurur. Ondan konuşulduğu vakit, nefret ve tenkit kulağı ile dinler.” 
“Mümin, baktığından ibret alır. Bir şey verilirse, şükreder. Musibet ve belâya uğrayacak olursa, sabreder. Konuşacak olursa, Allahü teâlâyı hatırlatır.” 

Toplam Görüntülenme: 954

Yayın tarihi: Cumartesi, 18 Mart 2017