Bu sayfayı yazdır

Ben Âdem’den daha üstünüm

Câbirî Ahmed Efendi Hanefî mezhebi âlimlerinden ve Osmanlı kadılarından olup, Eshâb-ı kirâmdan Câbir bin Abdullah-ı Ensârî’nin nesebine mensup olduğu için, “Câbirî” adıyla tanındı. İran’da doğdu. Yürüyerek İstanbul’a gelip, birçok âlimden ilim tahsil etti. Şam, Mısır, Edirne ve İstanbul kadılıkları, Anadolu kadıaskerliği yaptı. 1008 (m. 1600)’da İstanbul’da vefât etti. Buyurdu ki:

Kendisini ve ibâdetlerini beğenen kimse, kendi kusur ve kabahatlerini göremez. Kendisini medhedenlerin yaltaklanma ve yalanlarından lezzet alır. Çünkü medh, ucub sebeplerinin kuvvetlilerinden ve kibir sebeplerinin şiddetlilerindendir. Dinin emirlerine çok bağlı olup, akıl, takvâ ve yakîn sahipleri kemâl mertebesinde oldukları hâlde, kendilerini dâima hatalı ve kusurlu bilmişler, bozuk düşüncelerden uzak oldukları hâlde, dâima kendi düşüncelerini değersiz görmüşlerdir. Dâima meşverete müracaat etmişler, tevâzuyu yükseklik ve büyüklenmeyi aşağılık saymışlardır. Bazıları Hazreti Ebû Bekr’i (radıyallahu anh) methettikleri zaman, O, Allahü teâlâya şöyle yalvarırdı: “Ey Allahım! Sen, beni benden daha iyi biliyorsun. Ben de kendimi, onlardan (beni methedenlerden) daha iyi biliyorum. Allahım, beni, onların zannettiklerinden daha iyi eyle. Onların bilmediği hatâ ve kusurlarımı affeyle. Beni, onların söyledikleri ile muaheze eyleme. Yani bana; [İnsanlar senin hakkında böyle güzel şeyler düşünüp seni medhettikleri hâlde, sen şu kabahatleri işledin] diyerek beni cezalandırma.”

Ucub sahibi, çirkin olan işlerini güzel, hatâlarını doğru görür. Bu da, kendisi için lâyık olmayan şeyleri lâyık görmesine sebep olur. Hiç lâyık olmadığı fazilet ve meziyetlere kendisini lâyık ve münâsip görmeye başlar ki, bu da onun kendi aklına göre hareket etmesine, meşvereti, istişâreyi terk etmesine sebep olur. Neticede, her zaman aldanır ve yanılır. Kendisinden daha iyi bilen ve basiret sahibi olana sormaktan sakınır. Kendisinden daha kuvvetli olandan yardım istemekten çekinir. Kendisini çok büyük ve yüksek, başkalarını ise çok küçük ve aşağı görür. İblis’in ebedi mel’ûn olmasına sebep, böyle düşünmesi olmuştur. Nitekim İblis (şeytan) kendisini üstün görerek, Allahü teâlâya itiraz edip; “Ben Âdem’den daha üstünüm. Beni ateşten, onu ise topraktan yarattın” dedi. Bu ise, sonsuz felâketine sebep oldu.

Toplam Görüntülenme: 894

Yayın tarihi: Cuma, 23 Haziran 2017