Bu sayfayı yazdır

Müdâra ederken güler yüzlü ol!

Yahyâ bin Sa’îd hazretleri Tabiînden fıkıh ve hadîs âlimlerinin büyüklerindendir. Medîneli olup kadı (hâkim) idi. 143 (m. 760)’de Hâşimiyye’de vefât etti. Hadîs ilminde huccettir ve çok hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Kitabında naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Câbir bin Abdullah (radıyallahü anh) diyor ki: Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bize geldi. Evde saçları dağınık biri vardı. Bunu görünce; “Bu, saçlarını düzeltecek bir şey bulamamış mı?” buyurdu. Elbisesi kirli birini de görünce; “Elbisesini yıkayacak bir şeyi yok mu?” buyurdu. 
Tabiînden Ebü’l-Ahves, babasından haber veriyor. Resûlullah efendimizin yanına gittim. Elbisem eskimiş idi. “Malın yok mu?” buyurdu. “Malım var” dedim. “Ne cinsten malın var?” buyurdu. “Her cinsten var” dedim. “Allahü teâlâ mal verince, nimetlerin eserini üzerinde görmelidir!” buyurdu.
Sa’îd bin Müseyyib rivâyet etti: Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Allahü teâlâya îmandan sonra, aklın başı, insanlara müdâra yapmaktır.” (Müdâra; dini korumak için, dünyalık vermek.) Müdâra ederken tatlı dilli ve güler yüzlü olmak lâzımdır. Bir gün Resûlullah efendimiz Ebüdderdâ’ya (radıyallahü anh) buyurdu ki: “Ey Ebüdderdâ! Aklını artır ki, Rabbine yakınlığın artsın.” Ebüdderdâ (radıyallahü anh); “Anam-babam sana feda olsun yâ Resûlallah! Aklımı nasıl arttıracağım?” diye sual etti. Bunun üzerine Peygamber efendimiz; “Haramlardan sakın, farzları yap, akıllı olursun. Sonra bunları, salih amellerle ziyade eyle. Dünyada aklın ve Rabbinin katında yakınlığın ve izzetin artar” buyurdu.
İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüma) anlatır: Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Ey Abdülmuttaliboğulları, sizin için Allahü teâlâdan üç şey diledim. Doğru yolda olanları, o yoldan ayırmamasını, bilgisi olmayanları, bilgili kılmasını da diledim. Bir kimse Hacer-i Esved’le Makâm-ı İbrâhîm arasında durup namaz kılsa ve oruç tutsa; eğer, Muhammed’in (sallallahü aleyhi ve sellem) Ehl-i Beytine düşmanlık ediyorsa, ölünce Cehenneme, girer.”
Nu’mân bin Beşîr (radıyallahü anh) anlatır: Biz, Resûlullah efendimiz ile beraber seferde iken, içimizden biri hayvanının üzerinde uyukluyordu. Bir başkası şaka niyetiyle, sadağından okunu aldı. Birden korkarak uyandı. Bunun üzerine Resûlullah efendimiz “Hiç kimseye, Müslüman bir kardeşini korkutmak helâl değildir” buyurdu.

Toplam Görüntülenme: 1067

Yayın tarihi: Cumartesi, 01 Temmuz 2017