Bu sayfayı yazdır

Onun hâlini Allah sizden iyi bilir

Ebû Ali Cezerî hazretleri hadîs imâmlarındandır. 210 (m. 825)’de Kûfe’de doğup, 293 (m. 906)’da vefât etti. Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ve Eshâb-ı kiramdan (radıyallahü anhüm) gelen haberler ve nakleden zatlar hakkında ona müracaat edilirdi. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bazıları:

Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) rivâyet etti: Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Sizden biriniz imamdan önce başını (secdeden veya rükûdan) kaldırdığında, Allahü teâlâ, onun başını merkep başına yahut sûretine çevirmesinden korkmaz mı?”
Ebû Bekr (radıyallahü anh) rivâyet etti: “Bir gün Resûlullah efendimizin huzûrunda bir kimsenin ismi anılmış ve orada bulunanlardan biri, onu mübalağalı bir sûrette medhüsena etmişti. Bunun üzerine Resûlullah efendimiz; 'Yazık sana! Dostunun boynunu kopardın, onu manen mahvettin' buyurdu. Sonra;
-Şayet biriniz diğerini mutlaka medhedecek olursa, 'Öyle sanırım ki, o şöyle iyidir, böyle iyidir...' desin ve bu sözü de medhettiği adamda bu sıfatların bulunduğunu zannederek söylesin. Onun içyüzünü Allahü teâlâ bilir, ona göre hesaba çeker. Sizden biriniz, Allahü teâlâyı şahit tutarak hiçbir kimseye kesin olarak iyidir demesin. Allahü teâlâ onun hâlini sizden iyi bilir” buyurdu.
Huzefye (radıyallahü anh) rivâyet etti: Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Halis ipek ve atlas elbise giymeyiniz. Altın ve gümüş kaptan su vesaire içmeyiniz. Altın ve gümüş tabaklardan da yemek yemeyiniz.”
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) rivâyet etti. Resûl-i ekrem efendimiz buyurdu ki: “Şüphe yoktur ki, Allahü teâlâ paktır (zâtında ve sıfatlarında ayıp ve kusuru yoktur) ancak pak olanları kabul eder. Cenâb-ı Hak, Peygamberlerine neyi emrettiyse, müminlere de onu emretmiştir. Allahü teâlâ, Peygamberlere; 'Ey Resûller! Pak ve helâl taamlardan yiyiniz, iyi ve hayırlı işler yapınız' müminlere de; 'Ey müminler! Verdiğimiz pak ve helal şeylerden yiyiniz!' buyurmuştur.” 
Sonra Resûl-i ekrem bununla ilgili olarak; “Allahü teâlânın yolunda sefer yapmış, üstü başı tozlanmış bir kimse, ellerini gökyüzüne uzatarak; 'Yâ Rab! Yâ Rab!' diye yalvarıyor. Halbuki onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haramdır. Böylesinin duâsı nasıl makbul olur?” buyurdu.

Toplam Görüntülenme: 989

Yayın tarihi: Cuma, 21 Temmuz 2017