Bu sayfayı yazdır

Allahü teala bizi her an görüyor

Ahmed bin Fâris hazretleri Tefsîr, fıkıh ve lügat âlimlerindendir. 329 (m. 941)’de İran’da Kazvin’de doğdu. Bir müddet Horasan’da kaldı. Sonra Rey şehrine gelip burada birçok eser telîf etti ve yazdı. 395 (m, 1004)’de Rey şehrinde vefât etti. Bir dersinde, “Nefis Muhasebesi” hakkında buyurdu ki:

Nefsi kontrol etmek, ondan gâfil olmamak, her Müslümana lazımdır. Ondan gâfil olursan, kendi şehvetlerine ve tembelliğine döner. Allahü teâlânın, her yaptığımızı, her düşündüğümüzü bildiğini unutmamalıyız. İnsanlar, birbirinin dışını görür. Allahü teâlâ ise, hem dışını, hem içini görür. Bunu bilen bir kimsenin, işleri ve düşünceleri edepli olur. Buna inanmayan kâfirdir. İnanıp, muhâlefet etmek ise, büyük cesarettir. Allahü teâlâ meâlen buyuruyor ki: (Ey insân! Seni her ân gördüğümü bilmiyor musun?). Bir Habeş, Resûlullah efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) huzuruna gelip, (Çok günah işledim. Tövbem kabûl olur mu?) deyince, (Evet, olur) buyurdu. O günahları işlerken, O, görüyor mu idi? dedi; (Evet) buyurunca, Habeş, bir âh! çekti ve yıkılıp can verdi. İman ve hayâ böyle olur. Sevgili Peygamberimiz  buyurdu ki, (Allahü teâlâyı görür gibi ibâdet ediniz! Siz, Onu görmüyorsanız da, O sizi görüyor). Onun gördüğüne inanan, Onun beğenmediği bir şeyi yapabilir mi? Büyüklerden biri, bir talebesini, başkalarından daha çok severdi. Ötekiler, bu hâle üzülürdü. Her birine bir kuş verip, (Bunu, kimsenin görmediği bir yerde kesip getiriniz) dedi. Hepsi tenhâ bir yerde kesip getirdi. O talebe ise, kesmeden getirdi. (Niçin sözümü dinlemedin, canlı getirdin?) buyurunca, (Kimsenin görmediği bir yer bulamadım. O, her yeri görüyor) dedi. Diğerleri, bunun müşâhede makamında olduğunu anladılar. Mısır mâliye nâzırının zevcesi olan Zelîha, Yûsüf aleyhisselâmı, kendisine çağırınca, önce kalkıp büyük olduğunu sandığı, bir heykelin yüzünü örttü. (Bunu, niçin örttün?) buyurunca, ondan utandığım için, dedi. (Sen, bir taş parçasından utanıyorsun da, ben yerleri ve yedi kat gökleri yaratan, Rabbimin görmesinden utanmaz mıyım?) buyurdu. Biri, Cüneyd-i Bağdâdî'den sorup, (Sokakta, kadınlara, kızlara bakmaktan kendimi men edemiyorum. Bu günahtan kurtulmak için ne yapayım?) deyince, (Allahü teâlânın seni, senin o kadını görmenden daha çok gördüğünü düşün!) buyurdu. 

Toplam Görüntülenme: 887

Yayın tarihi: Salı, 01 Ağustos 2017