Bu sayfayı yazdır

İkisi için bir adak adayın

Sarı Yakub hazretleri fıkıh, kelâm, hadîs âlimi, yüksek hâller sahibi velîdir. Konya’da doğdu. 833 (m. 1429)’da aynı yerde vefât etti. Dinin emir ve yasaklarını bildirmekte çok gayretli idi. Buyurdu ki:

“İnsan (Hel etâ) sûresi sekizinci âyet-i kerîmenin nüzûl (inme) sebebini, âlimler şöyle bildirirler:
Bir zaman, Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyin (radıyallahü anhüma) hasta olmuşlardı. Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), Eshâb-ı kirâm ile torunlarını ziyârete gitti. Hazret-i Ali ve Hazret-i Fâtıma’ya (radıyallahü anhüma) hitaben; “Bu iki ciğer köşeleriniz için bir adak adayın” buyurdular. Onlar da, Fıdda ismindeki hizmetçileri ile beraber, çocukları sıhhate kavuşursa, Allahü teâlânın rızâsı için, üç gün oruç tutacaklarını nezrettiler (adadılar). Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyin sıhhat bulunca, yiyecek bir şeyleri olmadığı için, Hazret-i Ali, bir Yahudi’den üç sa’ (12,6 litre hacmindeki kab dolusu) arpa borç aldı. Üçü de nezirlerini yerine getirmek için oruç tutmaya başladılar. Arpanın üçte birini hizmetçileri öğütüp, beş tane ekmek pişirdi. Çünkü hepsi beş kişi idiler, iftar vakti Hazreti Fatıma (radıyallahü anha), ekmeklerin her birini hazret-i Ali’nin, Hasan ve Hüseyin’in, hizmetçileri Fıdda’nın ve birini de kendisinin önüne koydu... Kapıya bir miskin geldi (Miskîn, bir günlük yiyeceği bile olmayan fakire denir.) “Ben Müslüman fakirlerinden biriyim. Açım. Yemek istemeye geldim” dedi. Önlerindeki beş ekmeği de miskine verdiler. Kendileri su ile iftar edip, ertesi gün için oruca niyet ettiler...
Ertesi gün hizmetçi, kalan unun yarısını öğüttü. Bu undan beş tane ekmek pişirip iftara hazırladı, iftar vakti oldu. Tam ekmekleri yemeye başlayacaklardı ki, kapıya bir yetim gelip yemek istedi. Beşi de ekmeklerini o yetime vererek, yetimi sevindirdiler. Kendileri su ile iftar edip, ertesi gün oruca niyet ettiler...
Üçüncü gün, hizmetçi, arpanın kalan kısmını öğütüp, beş tane ekmek yaptı. İftar vakti ekmekleri yiyecekleri sırada kapıya birisi gelip, esir olduğunu, üç gündür birşey yemediğini söyleyince, ellerindeki ekmekleri buna verdiler. Resûlullah efendimiz bunların hâllerini, açlıklarını haber alınca çok üzüldüler. Sonra Cebrâil aleyhisselâm geldi. “Yâ Resûlallah mübârek olsun. Hak teâlâ Ehl-i beytin hakkında âyet-i kerîme gönderdi” diyerek, insan (Hel etâ) sûresini okudu.

Toplam Görüntülenme: 737

Yayın tarihi: Çarşamba, 13 Eylül 2017