Bu sayfayı yazdır

Namaz kılan, dînini sağlamlamış olur

Ebû Sevr hazretleri büyük fıkıh ve hadis âlimidir. 170'te (m. 786) Bağ­dat'ta doğdu ve orada tahsil gördü. Fıkıhta ve hadiste mutlak müctehid idi. İmam-ı Azam hazretlerinin en büyük talebesi olan Muhammed Şeybânî'den ve İmam-ı Şâfiî hazretlerinden fıkıh öğrendi. Kendisi bir mezheb kurdu, fakat kısa zamanda unutuldu. 246 (m. 860)’da vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Nisâ sûresinin yüzikinci (102) âyetinde meâlen, (Belli zamanlarda namaz kılmak, müminlere farz oldu) buyuruldu. Bekara sûresinin kırküçüncü âyetinde meâlen, (Namazları kılınız ve zekât veriniz ve rükû edenlerle birlikte rükû ediniz!) buyuruldu. Hadis-i şerifte, Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: (Cebrâîl Kâbe kapısı yanında, bana iki gün namaz kıldırdı. Birinci gün, fecr-i sânî [beyazlık] doğarken sabah namazını ve güneş tepeden ayrılırken öğle namazını ve her şeyin gölgesi kendi boyu olunca ikindi namazını ve güneş batarken akşam namazını ve şafak kaybolunca yatsı namazını kıldık. İkinci günü de, tan yeri ağarınca sabahı ve her şeyin gölgesi kendisi kadar uzayınca öğleyi ve her şeyin gölgesi kendi  boyunun iki katı uzayınca ikindiyi ve oruç bozarken akşamı ve gecenin üçte biri geçince yatsıyı kıldık. Sonra; Yâ Muhammed! Senin ve geçmiş Peygamberlerin ve ümmetinin namaz vakitleri işte bunlardır, dedi.) 
Biri; Resûlullahtan namaz vakitlerini sordu. (İki gün benimle birlikte namaz kıl!) buyurdu. Güneş tepeden ayrılınca, Bilâl-i Habeşî'ye ezan okumasını emretti. Öğle namazını kıldık. Bir hadis-i şerifte, (İkindi namazı, güneş batmadan önce kılınır) buyuruldu.
Câbir bin Abdullah’ın radıyallahü anh bildirdiği hadis-i şerifte, (Kapınızın önünden akan bir suda her gün beş kere yıkanınca, üzerinizde kir kalmayacağı gibi, beş vakit namaz kılanların hatâlarını da, Allahü teâlâ affeder) buyuruldu.
Bir hadis-i şerifte, (Namaz dînin direğidir. Namaz kılan, dînini sağlamlamış olur. Namaz kılmayan, dînini yıkmış olur) buyuruldu. Hazreti Alî’nin (radıyallahü anh) bildirdiği hadis-i şerifte, (Namazı terk eden kâfir olur) buyuruldu. Yâni namaz kılmadığı için üzülmeyen, bunun için Allahtan utanmayan kimse, son nefesinde îmansız gider, demektir.
Ebû Sa'îd-i Hudrî’nin (radıyallahü anh) bildirdiği hadis-i şerifte, (Cemaat ile kılınan namazın sevabı, yalnız kılınandan yirmibeş kat fazladır) buyuruldu.
Abdullah ibn-i Ömer’in (radıyallahü anh) bildirdiği hadis-i şerifte, (Yirmiyedi kat fazladır) buyuruldu. 

Toplam Görüntülenme: 921

Yayın tarihi: Salı, 03 Ekim 2017