Bu sayfayı yazdır

Ümmetim arasında bidatler yayıldığı zaman

Ali bin Hasen hazretleri hadîs ve nahiv âlimlerindendir. Hadîs ilminde, sözleri delîl olan müctehid âlimlere denilen “İmâm” payesine ulaşmıştır. 253 (m. 867) senesinde vefat etti. Hulefa-i Raşidin’in üstünlükleri ile ilgili şu hadis-i şerifleri nakleder:

Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) rivayet eder. Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:
(Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Alî'den müteşekkil dört kişinin sevgisi, ancak mümin kulun kalbinde toplanır.)
Mu’âz bin Cebel (radıyallahü anh) rivayet eder. Resûlullah Efendimiz buyurdu ki: (Ümmetim arasında bidatler yayılıp, Eshâbım kötülendiği zamân, âlimlerin doğruyu bildirmeleri lâzımdır. Eğer bildirmezler ise, Allahü teâlânın ve meleklerin laneti onların üzerine olsun.) "Âlimlerin açıklayacağı ilim nedir, yâ Resûlallah?" dediler. Buyurdu ki: (Ehl-i sünnet vel cemâat mezhebini açığa çıkarmak, Sahâbe-i güzînin fazîletlerini bildirmek.)
Enes bin Mâlik (radıyallahü anh) rivâyet eder. Resûlullah Efendimiz buyurmuşlardır ki: (Allahü teâlâ size, Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Alî’nin sevgisini, namâz, oruç, hac ve zekât gibi farz etti. Allahü teâlâ onların üstünlüklerini inkâr edenlerin namâzlarını, oruç, hac ve zekâtlarını kabûl etmez.)
Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhüma) rivâyet etmişdir. Resûlullah Efendimiz  buyurdular ki: (Zamân ve mekândan mukaddes, kemiyyet ve keyfiyyetten münezzeh olan Allahü teâlâ, Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Alî’nin sevgisini sizin üzerinize farz etmiştir. Nasıl ki, namâzı ve zekâtı, orucu ve haccı farz etmiştir. Nasıl ki, tenleriniz [vücûtlarınız], namâzın ve zekâtın ve orucun, haccın şerefi ile şereflenir ise, kalbleriniz de, Ebû Bekr ve Ömer, Osmân ve Alî “radıyallahü teâlâ anhüm” hazretlerinin muhabbetleri ile süslenir, şerefli olur. Her kim benim ümmetimden, bedeni ile namâz kılar ve eliyle zekât verir ve ağzı ile oruç tutar ve ayağı ile hacca gider, Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Alî'yi kalbi ile dost edinir, o kimse, Allahü tebâreke ve teâlâ huzûrunda, Cebrâîl ve Mikâîl "aleyhimesselâm" gibidir. Her kim namâz kılar, zekât verir, oruç tutar ve hacceder ve lâkin, gönlü ile Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Alî’yi “radıyallahü teâlâ anhüm” sevmezse, o kimse, Allahü teâlâ "celle şânühü" dergâhında iblîs gibidir ve iblîsten kötü ve mel’ûndur.)

Toplam Görüntülenme: 841

Yayın tarihi: Çarşamba, 01 Kasım 2017