Bu sayfayı yazdır

O, dünyânın en büyük hatibi idi

Ali bin Ebî Bekr Heysemî hazretleri hadîs âlimidir. 735 (m. 1335)’de doğdu. 807 (m. 1405)’de Kâhire’de vefât etti. Mu’cem-üz-zevâid isimli eserinde şöyle anlatır:

“Abdullah bin Abbâs’a (radıyallahü anhüma) bazı gençler “Ebû Bekr (radıyallahü anh) hakkında ne dersin?” diye sorunca, İbn-i Abbâs şöyle cevap verdi:
“Ebû Bekr’e Allahü teâlâ rahmet eylesin. Allahü teâlâya yemin ederim ki, o, Kur’ân-ı kerîmi okur, gece ibâdet eder, gündüz oruç tutardı. Allahü teâlâdan çok korkardı. Dînini çok iyi bilirdi.” Tekrar; “Ömer (radıyallahü anh) hakkında ne dersin?” diye sorunca, İbn-i Abbâs şöyle cevap verdi:
“Ömer’e Allahü teâlâ rahmet eylesin. Allahü teâlâya yemîn ederim ki, o, İslâmın dostu idi. Yetimlerin ve zayıfların gerçek koruyucusu idi. Ülkeler fethedip, dîn-i İslâmı hâkim kılıncaya, Allahü teâlânın ism-i şerîfi, ülkelerde, yaylalarda, dağlarda ve köylerde anılıncaya kadar, Ömer vazîfesini sabırla yerine getirdi.” Tekrar; “Osman bin Affân hakkında ne dersin?” diye sordular. O da;
“Allahü teâlâ Osman’a (radıyallahü anh) rahmet etsin. Allahü teâlâya yemîn ederim ki, İslama çok bağlı idi. Çok sabırlı bir asker idi. Geceleri Allahü teâlâyı zikretmek için uykusuz kalır ve gözyaşı dökerdi. Ömrünü iyilik yapmakla geçirmiştir. Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) iki kızını alarak dâmâdı olmuştur” Yine; “Ali bin Ebî Tâlib (radıyallahü anh) hakkında ne dersin?” diye sorunca, İbn-i Abbâs şu cevâbı verdi:
“Allahü teâlâ Ali’ye rahmet eylesin. Allahü teâlâya yemîn ederim ki, o, hidâyet sancağı idi. Gece karanlığında şeref aydınlığı idi. Herkese öğüt verirdi. Takvâ denizi, akıl küpü idi. Şüpheli yollardan çok sakınırdı. Hac ve sa’y yapanın en üstünü idi. Peygamberler ve Muhammed Mustafâ müstesna, dünyânın en büyük hatibi idi. Kadınların en hayırlısının kocası idi. Gözlerim onun gibisini görmedi. İki Peygamber torununun babası idi. Allahü teâlânın ve kullarının laneti, kıyâmete kadar, ona lanet edenlere olsun.”
Daha sonra; “Talhâ ve Zübeyr (radıyallahü anhüma) hakkında ne dersin?” diye sordular. O da;
“Allahü teâlâ her ikisine de rahmet etsin. Rabbime yemîn ederim ki, her ikisi de, iffetli, Müslüman, madden ve manen temiz, şehîd, âlim idiler” dedi. “Abbâs (radıyallahü anh) hakkında ne dersin?” deyince, o, şu cevâbı verdi:
“Allahü teâlâ Abbâs’a da rahmet eylesin. Bütün işlerde ileri görüşlü idi. İlmin süsüydü.”

Toplam Görüntülenme: 871

Yayın tarihi: Cumartesi, 18 Kasım 2017