Bu sayfayı yazdır

Abdest alınan ve alınmayan sular

Ebû Nasr-ı Akta hazretleri fıkıh âlimidir. 474 (m. 1082)’de İran’da İsfahân yakınlarında, Ram Hürmüz şehrinde vefât etti. (Kudûrî) şerhi kitabını yazmıştır. Bu kitapta buyuruyor ki:

Namâz abdesti ve gusül abdesti almak için, (Mutlak su) kullanılır. Hem temizdir, hem de temizleyicidir. Mutlak su demek, ismi yanında, başka kelime söylenmeyen, yalnız su denilen sulardır. Yağmur, dere, nehir, kaynak, kuyu, deniz ve kar suları, mutlak sudur. Müstamel su ve pis su ve çiçek suyu, üzüm suyu gibi, cinsi, sıfatı da söylenen sular mutlak su değildir. Bunlar ile abdest ve gusül alınmaz. Bunlara (Mukayyed su) denir. Zemzem suyu ile abdest ve gusül alınır. Mekrûh dahî değildir. Güneşte durmuş su ile de câizdir. Fakat tenzîhen mekrûhtur. Ağaçtan, ottan, meyveden, asmadan çıkan, damlayan su temizdir. Fakat bunlar ile ve bunları sıkarak çıkarılan sular ile abdest ve gusül câiz değildir.
Mutlak suya, temiz bir şey karışınca, karışan şey, sudan fazla ise, su mukayyed olur. Bir veyâ iki sıfatı suya benziyorsa, karışımda, suyun benzemeyen bir sıfatı değişince, mukayyed olur. Sütlü su böyledir. Çünkü, kokusuz olmaları benziyor. Kavun suyu karışan su da böyledir. Çünkü, renksiz ve kokusuz olmaları benziyor. Üç sıfatı da suya benziyorsa, karışan sıvı miktârı sudan çok veyâ müsâvî ise, mukayyed olup, abdest ve gusül câiz olmaz.
Bir suya, temiz şeyler karışsa, su ismi değişmedikçe, rengi dönse bile, onunla abdest alınır. Yolda rastlanan bir suyun temiz olduğu iyi bilinir veyâ temiz olduğu çok zan edilirse, bununla abdest alınır. Hattâ, su az ise, buna necâset karıştığı iyi bilinmedikçe, bununla abdest alınır ve gusledilir. Teyemmüm edilmez. Çünki, her suyun aslı temizdir, zan ile pis olmaz. Hâlbuki, zan ile, aslı üzere kalır. Yanî temiz kabul edilir. İbâdetler, fazla zan edilmekle, temiz ve doğru olur. İmân, itikâd ise, çok zan ile doğru olamaz, iyi bilinmekle doğru olur.
Hamâma giren kimse, kurnayı veyâ havuzu dolu görse, içine necâset bulaştığını bilmedikçe, o su ile abdest alır ve gusledebilir. Su akıtıp, kurnayı taşırmaya lüzûm yoktur. (Mâ-i müsta’mel), yani abdestte veyâ gusülde kullanılan yahut kurbet olarak kullanılan su, meselâ, yemekten önce ve sonra, sünnet olduğu için el yıkamakta kullanılan su, yıkanan uzuvdan ayrılınca necis olur. Bazı âlimlere göre, başka uzva, elbiseye, yere düştükden sonra necis olur. İlk düştüğü yeri kirletmez.

Toplam Görüntülenme: 955

Yayın tarihi: Çarşamba, 14 Şubat 2018