Bu sayfayı yazdır

İlminin faydasını görmeyen âlimler

Ahmed bin Abdülkâdir hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 682 (m. 1283)’de doğdu. 749 (m. 1348)’da vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce oğluna şunları vasiyet etti:

Bütün nasihatler Peygamber Efendimizden “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” alınmıştır. Peygamberimizin dünyaya yayılan nasihatlerinden biri şudur:
(Allahü teâlânın, bir kuluna rahmet etmeyeceğine, ona gazap ve azap edeceğine alâmet, dünyaya ve âhırete faydası olmayan şeylerle meşgûl olması, zamanlarını lüzûmsuz şeylerle öldürmesidir. Bir kimsenin ömründen bir saati, Allahü teâlânın beğenmediği bir şeyde geçerse, ne kadar çok pişman olsa, üzülse yeridir. Bir kimse kırk yaşını geçtiği hâlde onun hayırlı işleri, yâni sevapları, kötü işlerinden, yâni günahlarından ziyâde olmadı ise, Cehenneme hazırlansın.) Bu hadis-i şerifin manasını iyi anlayanlara, bu nasihat yetişir. Nasihat vermek kolaydır. Nasihat kabûl etmek güçtür. Çünkü nefislerine uyanlara, dünya zevklerinin peşinde koşanlara, nasihat acı gelir, haramlar ise tatlı gelir. Bunun için, Allahü teâlâ, Kur'an-ı kerimde, meâlen (Kâfirlerle harp ediniz! Harp, size, acı ve sıkıntılı gelir. Size zor gelen şeyler, yâni Allahü teâlânın emirleri, sizin için hayırlıdır, iyidir. Size iyi gelen, sevdiğiniz şeyler, yâni haramlar, size zararlıdır, fenadır. Hayırlı olanları Allahü teâlâ biliyor, siz bilmiyorsunuz) buyurdu. Hele senin gibi, ilim ismi verilen ve ilim şekline sokulan, lüzûmsuz şeyleri öğrenenlere ve ilmi, dünyada ve âhirette kendine ve insanlara faydalı olmak için değil, herkese büyüklük satmak için ve yalnız dünyalık kazanmak için okuyup, âhıretlerini düşünmeyenlere nasihat tesir etmez. Amelsiz ilim, insanı kurtarır zannediyorsun ve ilim sahibi olunca, amel etmeden kurtuluruz sanıyorsun. Bu hâlinize çok şaşılır. Çünkü ilmi olan kimsenin, amelsiz kuru ilmin kıyâmette kendine zarar vereceğini, bilmiyordum, diye özür ve bahâne yapamayacağını bilmesi lâzımdır. Peygamberimizin şu hadis-i şerifini de işitmediniz mi? Buyuruyor ki: (Kıyâmet günü azapların en şiddetlisi, elbette, ilminin faydasını görmeyen âlime olacaktır.)
Büyüklerden biri, Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerini, rüyâda görüp ne hâlde olduğunu sorunca, "O kadar sözlerim, keşif ve işaretlerim, yâni zâhirî ve bâtınî bilgilerim hep harap oldu, tükendi; yalnız bir gece kıldığım iki rekât namaz imdâdıma yetişti" buyurmuştur.

Toplam Görüntülenme: 928

Yayın tarihi: Perşembe, 15 Şubat 2018