Bu sayfayı yazdır

Kabir ziyareti ölümü hatırlatır

Abdullah bin Yûsuf hazretleri Şafii fıkıh âlimidir. 708 (m. 1309)’de doğdu. 761 (m. 1360)’de Mısır’da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şerîfte; “Kabir ziyareti, ölümü hatırlatır” buyurdu. Kabristana girdiği vakit, ölülere şöyle selâm verilir: “Esselâmu aleyküm yâ ehleddiyâr min-el-mü’minîne vel-müslimîn, yerhamullahü müstekdimîne minnâ vel-müste’hırîne. Ve innâ inşâallahü ankarîbin biküm lâhikûne. Es’elullahe lenâ ve leküm-ül-âfiyete.” Sonra “Allahümmağfir lenâ ve lehüm” denir. Az veya çok duâ edilir. Sonra kabrin kıble tarafında, meyyite dönerek oturulur. Oturduktan sonra, Allahü teâlâya hamdü sena ve Resûlullah efendimize salât ve selâmdan sonra, meyyit için, bildiği kadarıyla duâ eder.
Eğer ziyaret edilen meyyit, bereketi umulan mübârek bir zât ise, dileklerinin kabul edilmesi için onu vesile ederek, onun hürmetine dileklerimi kabul eyle diye Allahü teâlâya duâ eder. Tevessüle, Resûlullah efendimizle başlamalıdır. Zîrâ Resûlullah efendimiz tevessülde esastır. Resûlullah efendimiz ile ve kıyâmete kadar Resûlullah efendimize tâbi olan âlim ve evliyâya tevessül edilir.
Ömer bin Hattâb (radıyallahü anh), kuraklık zamanında, Peygamber efendimizin amcası Hazreti Abbâs’ı vesile ederek Allahü teâlâdan yağmur istedi ve şöyle duâ etti: “Yâ Rabbî! Resûlullahın amcasını vesile ederek senden yağmur istiyoruz.” Bir süre sonra yağmur yağmaya başladı. İhtiyâçların giderilmesi, günahların af ve mağfiret olunması husûsunda meyyitlerden salih olanlar vasıtasıyla tevessül edilebilir. Yani onlar vesile edilerek, onların hürmetine Allahü teâlâdan dilekler istenir. Sonra, kendisine, ana-babasına, hocalarına, akrabalarına, o kabristanda bulunanlara, Müslümanlardan vefât etmiş ve hayatta kalanlara, kıyâmet gününe kadar onların soylarından gelecek olanlara, orada hazır bulunmayan Müslümanlara duâ edilir.
Sâlih kimseleri vesile ederek, Allahü teâlâya çok duâ etmelidir. Allahü teâlâ onları dünyâda seçtiği ve ikram ettiği gibi, âhirette de onlara çok derece verecek, lütuf ve ihsânda bulunacaktır. İhtiyâcı olan kimse, böyle sâlih kimselerin kabrine gidip, onları vesile ederek duâ etmelidir. Zira onlar, Allahü teâlâ ile kulları arasında vâsıtadırlar. Büyük zâtlar ve âlimler, asırlarca, sâlih kimselerin kabirlerini ziyaret etmek suretiyle bereketlenmişlerdir. Bu ziyaretin bereketini madden ve manen görmüşlerdir.

Toplam Görüntülenme: 741

Yayın tarihi: Cumartesi, 28 Temmuz 2018