Bu sayfayı yazdır

Şerefli bir insan olabilmek için

Ebü’l-Hayr Akta hazretleri evliyânın büyüklerindendir. İbn-i Cellâ’nın talebesi olup, Cüneyd-i Bağdadî ve birçok âlimin sohbetinde bulunmuştur. 340 (m. 952) senesinde Mısır’da vefât etti. Kerâmetleri menkıbeleri ve kıymetli sözleri çok olan bir âlimdir. Çoğu zaman talebelerine şöyle derdi: 

“Sakın Allahü teâlâdan sabır istemeyin. Lütfunu isteyin. Lütuf, sabır acılığını tatmaktan iyidir. Çünkü sabır, bizim gibilere güç gelir..."
Bundan sonra Hazreti Zekeriyyâ’nın (aleyhisselâm) kıssasını anlatmaya başlardı. “Zekeriyyâ (aleyhisselâm) Yahudilerden kaçarken, bir ağacın yanından geçti. Ağaç dile gelip, gel yâ Zekeriyyâ dedi. Zekeriyyâ (aleyhisselâm) ağaca yaklaştı. Ağaç açıldı, içine saklandı. Sonra ağaç, onu arayan düşmanlar geçerken dile gelerek, Zekeriyyâ’nın (aleyhisselâm) kendi içinde saklı olduğunu söyledi. Birisi gelip ağaca bakınca, işte Zekeriyyâ (aleyhisselâm) buradadır” dedi. Testereyle onu, ağaçla birlikte kestiler. Testere Zekeriyyâ’nın (aleyhisselâm) başına geldiği zaman bir defa, 'Ah!' dedi. Bunun üzerine Hak teâlâ, ona 'Bir defa ah dedin. Eğer ikinci defa ah deseydin, izzetim ve celâlim hakkı için seni Peygamberlik dîvânından silerdim' diye vahiy gönderdi. Zekeriyyâ (aleyhisselâm) hâline sabretti. Testereyle vücûdunu ikiye böldüler...”
Ebü’l-Hayr Akta hazretleri buyurdu ki: “Allahü teâlâyı zikreden, O’ndan bir karşılık beklememelidir. Kim zikrine karşılık Allahü teâlâdan bir şey bekler ve o beklediği şey olursa, karşılığında maddî bir şey aldığı için, zikrin bir manâsı kalmaz.”
“Kalbin îmân ile dolu olmasının alâmeti; bütün Müslümanlara şefkat etmek, onların dertleri ile dertlenmek, işlerinde onlara yardımcı olmaktır. Nifakla dolu olan kalbin alâmeti; kin, hased ve düşmanlıktır.”
“Yaptıkları ibâdetleri herkese gösterme arzusunda olan, gösteriş yapmış olur. Her durumunu, bulunduğu her hâlini, insanlara göstermek isteyen de, gösteriş yapmış olur.”
“Kalp; niyetleri düzeltmek, yaptıklarımızı sırf Allah için yapmakla, riya ve gösteriş kirlerinden pak ve temiz olur. Beden de, Allahü teâlânın velî ve sâlih kullarına hizmet etmekle kıymet kazanır.”
“Şerefli bir insan olabilmek için; edeb sahibi olmak, farzları eda etmek, sâlihlerle sohbet etmek ve fâsıklardan uzak durmak lâzımdır.”

Toplam Görüntülenme: 504

Yayın tarihi: Cuma, 11 Eylül 2020