Bu sayfayı yazdır

İlmin kalkması kıyâmet alâmetlerindendir

Ebû Bekr bin Abdurrahman hazretleri tabiînin meşhur fıkıh ve hadis âlimlerindendir. Medine’de doğdu. İyi bir tahsil görmüş, Âişe, Ümmü Seleme, Ammâr bin Yâsir, Ebû Hüreyre (radıyallahü anhüm) gibi birçok meşhur sahâbîden hadis dinlemiştir. 94 (m. 713)’de Medine’de vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

İbrâhim bin Meysere şöyle rivâyet etti: Bir Arabî Resûlullah efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) yanına gelmişti. Onun gençliği, kuvveti ve zindeliği Eshâb-ı kirâmın (radıyallahü anhüm) pek hoşuna gitti. Eshâb-ı kirâm, “Keşke bu gençliği, bu kuvveti ve zindeliği Allah yolunda harcasa idi” dediler. Bunun üzerine Resûlullah efendimiz, “Sâdece düşmanla muharebe eden mi Allah yolundadır? Ana-baba, çoluk ve çocuklarının ve kendisinin iffetini korumak için çalışan kimse de Allah yolundadır” buyurdu.
Muâviye (radıyallahü anh), Resûlullah efendimizden şöyle işittiğini bildirdi: “Allahü teâlâ kimin hakkında hayır murâd ederse, onu dinde fakîh yapar.” 
Enes bin Mâlik’in (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte ise, Peygamber efendimiz; “İlmin kalkıp cehâletin yerleşmesi, içkinin içilip, zinânın ortaya çıkması, kıyâmet alâmetlerindendir” buyurdular.
Rivâyet edilir ki: Resûlullah efendimiz Eshâb-ı kirâma namaz kıldırıp, kırâati de sesli olarak okumuşlardı... Namazı bitirdikten sonra birisine “Ey falanca!, Bu sûreden bir şey geçtim mi?” diye sorunca, o şahıs “Bilmiyorum” diye cevap verdi. Başkalarına da sorduklarında hepsinden, “Bilmiyorum” cevâbını aldılar. Bunun üzerine Resûlullah efendimin, “Aranızda Ubey var mı?” buyurunca, “Evet var, Yâ Resûlallah” dediler. Resûlullah efendimiz “Ey Ubey! Bu sûreden bir şey geçtim mi?” buyurunca, “Evet, yâ Resûlallah! Şu, şu âyet-i kerîmeleri geçtiniz” diye cevap verdi. Bunun üzerine Peygamber efendimiz “Kendilerine, Allahü teâlânın kitabı okunup da ne okunup okunmadığını bilmeyen kimselerin hâli nasıl olur? Yine böyle, İsrailoğullarının kalbinden Allahü teâlânın azameti çıkmıştı da, bedenleri hazır olduğu hâlde, kalbleri gâib idi. Allahü teâlâ, bedenleriyle beraber kalbini de şahit kılıncaya kadar bir kulun amelini kabul etmez” buyurdu.

Toplam Görüntülenme: 522

Yayın tarihi: Çarşamba, 17 Mart 2021