Bu sayfayı yazdır

PİŞMEMİŞLER CELVETİ OLAMAZLAR

Sultan I. Mahmud devrinde Ruslarla yapılan bir savaşta, Celveti dervişlerinden Molla Mehmed esir düşer. Diğer Osmanlı esirleriyle birlikte cephe gerisine götürülür. Bir müddet sonra esirler bir meydan da ictima edilir. Rus kumandanı General Plotanof, esirleri tek tek süzerken, Derviş Mehmed’in önünde durur. “Sen kimsin, hünerin nedir, ne iş yaparsın” gibi sorular sormaya başlar. Tercüman tarafın dan Derviş Mehmed’e izah edilen sorular üzerine: “Ben Hazret-i Üftade dergahının dervişiyim ve o varlığa bağlıyım. Celvetiye müntesibi olanlar suda boğulmazlar ve ateşte yanmazlar.” Şeklinde cevap verir.

Bu söze alaylı bir kahkaha atan kumandan, “Ateşte yanmadığına ve suda boğulmadığına göre kazanda da pişmemen gerekir” der. Derviş Mehmed buna karşılık: “Pişmemişler Celveti olamazlar. Biz elhamdülillah pişmişiz. Tekrar pişmeyiz. Fakat sizin ulularınızdan bu mertebede bir kimse var mıdır?” diye sorar. Bunun üzerine Rus kumandanı, yanında bulunan Başpiskoposa dönerek: “ Bizde de bunun gibi manevi olgunluğa erişmiş kimseler var mıdır?” der. Başpiskopos: “Bizde de böyle altı tane papaz vardır” der. Kumandan, hemen o papazları çağırtır ve meydana yedi tane büyük kazan kurulur. İçine su doldurulan kazanların altlarına odun yığılarak ateşlenir. Sonra da Derviş Mehmed ile papazlara kazanlara girmeleri söylenir. Aradan saatler geçer. Kazanların kapakları kaldırıldığında papazların tamamen haşlanmış, hatta erimiş olmasına rağmen Derviş Mehmed, Rus kumandanı ve askerlerinin şaşkın bakışları arasında sapasağlam kazandan çıkar. Ne söyleyeceğini bilemeyen Rus kumandanı Derviş Mehmed’i serbest bırakır.

Toplam Görüntülenme: 1942

Yayın tarihi: Pazartesi, 28 Mart 2005