Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.425.216

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bütün Din Kardeşlerine Hizmet Etmelidir

Afîfüddîn Süleymân Tilmsânî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 610’da (m. 1213) Cezayir’in Tilmsân şehrinde doğdu. Burada tahsilini tamamlayıp, bir rehber aramak için memleketinden ayrıldı. Mısır, Suriye ve Anadolu’ya gitti. Konya’da Sadreddin Konevî’yi görünce, ona intisab etti. Sohbetlerinde kemale erdi. İcazet verilerek Şam’a gönderildi. Burada talebe yetiştirdi. 690’da (m. 1291) Şam’da vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

33 - Şah Sultan Ve Merkez Efendi

Yavuz Sultan Selim Hânın kızı Şâh Sultan, zevci Sadr-ı âzam Lütfi Paşa ile Yanya'dan İstanbul'a gelirken, yolda eşkıyânın baskınına uğradı. Bu kötü durumdan nasıl kurtulacaklarını düşünürlerken, o anda Allahü teâlânın izni ile, zamânın evliyâsından Merkez Efendi karşılarına çıkıverdi. Önceden orada olmadığı hâlde, bir anda karşılarına dikilen Merkez Efendiyi gören haydutlar, şaşkına döndüler.

Vehbi Tülek

Osmanlilarda Silah Kullanma Sanati

Vehbi Tülek

İpek Tüccarlari

Vehbi Tülek

Yildirim Bayezid Ve İhtiyar Kadin

Vehbi Tülek

Sultan Yıldırım Bâyezid Han, Niğbolu zaferinden sonra kazanılan ganimetler ile müslümanların ibâdet etmeleri için, Bursa'nın güzide bir yerinde câmi yaptırmak istedi. Bu durumdan vezirini de haberdar etti. Bugünkü Ulu Câminin yeri uygun görüldü ve arsa sâhip leri ne mülklerinin bedelleri verildi. Herkes gönül rızâsıyla arsalarını verdiler. Fakat câminin inşâ edileceği yerde bir ihtiyar kadıncağızın evi vardı. Bu hanım; "Ben evimi satmam." diye inâd etti. Ona; "Bize bu ev mutlaka lâzım." denildi ise de, hiçbir kimsenin, sözünü dinlemedi. Sultan Yıldırım Bâyezid Han da o kadının yanına gidip, durumu anlattı. Fakat, kadını fikrinden döndüremedi. Sonra Sultan, divânı toplayarak bu husûsu görüştü.

Ecdaadimizin Vakiflari

Vehbi Tülek

Amin Alayi

Vehbi Tülek

Osmanli'da İlk Feminist Kadin

Vehbi Tülek

Hz Peygamber'in SelÂmi

Vehbi Tülek

Beş Yüz Beş Kuruş

Vehbi Tülek

Fatih’in Akincisi Malkoçoğlu BÂlî Bey Bey

Vehbi Tülek

Osmanli Sinirlarini Atlas Okyanusuna Kadar Genişleten Padişah

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İşlerin En Evlâsı Ayıpları Örtmektir

İbn-i Hübeyre hazretleri fıkıh ve hadis âlimlerindendir. Abbasi halifesi Muktefi'nin veziri idi. 499 (m. 1105)'de Irak'ta doğdu. 556 (m. 1161)'da Bağdad'da vefât etti. Âyet-i kerimelere ve hadis-i şeriflere yaptığı açıklamalar meşhûrdur. Şöyle anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Şeytan, Kan Gibi Damarlarda Dolaşır

Vehbi Tülek

Abdullah bin Urve el-Hirevi hazretleri hadis âlimlerindendir. Bağdâd, Kûfe ve Basra âlimlerinden ilim tahsil etti. 311 (m. 923) senesinde vefât etti. Hadis ilminde hafız olan (yüzbin hadis-i şerifi ezberleyen) bir âlimdir. Naklettiği bazı Hadis-i şerifler:

ben Onun Ilmine Hürmet Ettim...

Vehbi Tülek

Hadîs Hâfızı Ve Tarihçi Abdül-a’lâ El Gassani

Vehbi Tülek

Abd-ül a'lâ bin Müshir el-Gassâni, Şam'ın meşhûr hadis hâfızı (rivâyet edenleriyle birlikte yüzbin hadis-i şerifi ezbere bilen hadis âlimi). Künyesi "Ebû Müshir"dir. 140 (m. 757) senesinde doğup, 218 (m. 833) senesinde Bağdâd'da vefât edip, Tibn kapısında defnedilmiştir. Ona İbn-i Ebi Dârime de denir. Şam'ın hadis, megâzi (muharebeler ve muharebe târihi) âlimi idi. Aynı zamanda Şamlıların târihlerini, neseplerini (soylarını) çok iyi bilirdi...

Zühd, Dünyâyı Yok Saymaktır

Vehbi Tülek

Resûlullah Sabretmemi Vasiyet Buyurmuştu

Vehbi Tülek

Cuma, Fakirlerin Haccı, Müminlerin Bayramıdır

Vehbi Tülek

Boş Söz Söylemekten Beni Muhafaza Eyle

Vehbi Tülek

Abdülmün’îm Bâcisrâî

Vehbi Tülek

Hasedin Böylesi Hiç Görülmedi!..

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yüz Vermedin!

Yüz Vermedin!

Fakih Îsâ bin Muhammed şöyle anlatır:

Uzak bir diyârda idim. Abdullah el-Ayderûs'u açıkça bulunduğum yerde görmeyi temenni etmiştim. Mescide gittim. Oraya bir dilenci ve yanında birisi gelip benden bir şey istedi. Bir şey vermedim. Oradan ayrılıp başka yere gittim. O dilenci ve yanındaki kişi benim arkamdan geldi. Sonra yine yanıma yaklaşarak benden bir şeyler istedi. Yine yüz vermedim. Bunun üzerine o dilenci ve yanındaki ayrılıp gitti. Bir müddet sonra ben, Abdullah el-Ayderûs'un bulunduğu yere döndüm. Şeyh Abdullah'ın yanına giderek; "Ben sizi gittiğim yerde alenen görmeyi temenni ettim. Lâkin bu isteğim hâsıl olmadı." dedim. Bunun üzerine Ebû Muhammed el-Ayderûs ; "Sana aleni görünmem hâsıl oldu. Falan gün duhâ vaktinde sen falan mescidde idin. Senin yanına bir dilenci geldi. Yanında birisi de vardı. Senden bir şeyler istediler. Onlara bir şey vermedin. Sonra kalkıp bir yere gittin. Onlar da seni tâkib etti ve yine bir şeyler istediler. Yine yüz vermedin. İşte o dilencinin yanındaki ben idim. Ben, senin yanına o kılıkla gelmiştim." dedi. Ben; "Efendim! Sizin dedikleriniz doğrudur. Fakat o size fazla benzemiyordu." deyince, Şeyh Abdullah da; "Eğer ben bu hâlimle senin yanına gelse idim, sen beni tanır ve insanlara haber verirdin." buyurdu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Vehbi Tülek

SelÂmetle Gidip Gel

Geç Gelen Kurtarıcı

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

İmanı Ona Kafidir

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Altıyüz Dirhemlik İp

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Vehbi Tülek

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Vehbi Tülek

Delik Kova

Vehbi Tülek

Arafatta Görüşürüz

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek