Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.457.245

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Haset Eden, Dâima Gamlı Ve Kederlidir!

Şeyh Sinân Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Şimdi Yunanistan’da bulunan Fere’de doğdu. Bursa’ya giderek Abdüllatîf Kudsî’nin talebesi olan Şeyh Tâceddîn’in talebesi oldu. Kısa zamanda yüksek derecelere kavuşarak icazet verildi ve talebe yetiştirmek üzere memleketinde gönderildi. 890 (m. 1485) senesinde Fere’de vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Bendenizde İki Fuad Vardir

Sultan Abdülaziz Han, Sadrazamlarından, tecrübeli devlet adamı Fuad Paşa ile birçok meseleyi istişare ederdi. Bir defasında, o günlerde İstanbul'da bulunan Mısır Hidivi İsmail Paşa ile hususi bir iş yapmak için görüşecekti. Bu meseleyi Fuad Paşa ile istişare etti. Fuad Paşa bunu mahzurlu buluyordu. Fakat Sultan Abdülaziz'in bu işe fazla istekli olduğunu gördüğün den, "Devletlû Hünkarımız nasıl arzu buyuruyorlarsa öyle olsun" dedi. Fakat aradan birkaç saat geçince Padişah, Fuad Paşa'nın kendisine niçin net bir cevap vermediğini düşündü. O gece bir adamını, Kanlıca'da bulunan yalısına gönderdi ve Fuad Paşa'dan, bu mesele hakkında ki görüşünün ne olduğunu yazılı olarak bildirmesini istedi. Fuad Paşa bir kağıda şu satırları yazarak padişaha gönderdi:

"Efendimiz, bendenizde iki Fuad vardır. Birincisi Padişahımızın tebeasından 'Vatandaş Fuad'dır. Vazifesi, Padişaha itaattir. Efendimizin her arzusu ve emri başının üstündedir, her fermanını fikir beyan etmeden kabul eder. İkincisi ise 'Sadrazam Fuad'dır. Onun vazifesi ise, padişahımızın isteklerine karşı gelmek değil, o işin devlete, millete ve padişahımızın şahsına, faidesi veya zararı nedir diye düşünmek, bilgi ve tecrübesine istinaden o iş hakkında fikirlerini beyan etmek, sonra da verilen vazifeyi bihakkın yerine getirmekdir.Padişah Efendimiz bu meseleyi iki Fuad'dan hangisine sual buyururlarsa o, vazifesi ile mütenasib cevab verecekdir."

Vehbi Tülek

Fatih Ve Hocazade

Vehbi Tülek

Binbaşi Mehmed Ali Bey

Vehbi Tülek

GÂzi Hüsrev Bey

Vehbi Tülek

Sultan İkinci Bâyezid'in torunu ve Bosna sancakbeyi olan Gazi Hüsrev Bey, sarayda iyi bir eğitim gördü. Dayısı Şehzâde Mehmed, Kefe sancakbeyi olunca, Hüsrev'i de berâberinde götürdü. Şehzâde Mehmed'in elçisi sıfatıyla Moskova'ya gitti. 1521'de Bosna sancakbeyi oldu. Kânûni Sultan Süleymân'ın Belgrad Seferine katıldı ve Zemlin Kalesini fethetti. Belgrad'ın fethinden sonra Macaristan, Hırvatistan, Transilvanya ve Dalmaçya'ya Türk akınları devâm etti. Mohaç Savaşına kadar süren bu akınlara, Sinan ve Bâli beylerle birlikte Gâzi Hüsrev Bey de katıldı.

Osmanlilarin Müslüman Devletlere Silah Yardimi

Vehbi Tülek

Bu Hükümdar Kemal Ve Tedbir Sahibidir

Vehbi Tülek

Ezan Sesi

Vehbi Tülek

Pişmemişler Celveti Olamazlar

Vehbi Tülek

Fatih’in Ruhaniyeti

Vehbi Tülek

Boynuzsuz Koç

Vehbi Tülek

Tayinim Derhal Yapildi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Namaz, Dünyadan âhirete Yükselten Bir Merdivendir!

Abdullah-ı Şüttârî hazretleri büyük âlim Şihâbüddîn Sühreverdî'nin torunlarındandır. Hindistan’da yaşadı. İlim tahsîline başladıktan sonra Hemedâniyye tarîkatını Ali Hemedânî'den, Kâdiriyye tarîkatini ise Şeyh Abdülvehhâb'dan öğrendi. Daha sonra Tayfûriyye tarîkati şeyhlerinden Muhammed Ârif'in sohbetlerine devâm ederek, talebesi oldu. Canpûr şehrine giderek Şüttâriyye tarikatini kurdu ve talebe yetiştirmeye başladı. 1428 (H.832)de vefât etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kötülüklerin Anahtarı Kibir Hayırların Anahtarı Tevâzudur

Vehbi Tülek

Ebû Ya'kûb Râzi hazretleri evliyânın büyüklerindendir. İran'da Rey şehrinde yaşadı. Zünnûn-i Mısri hazretlerine talebe oldu. Cüneyd-i Bağdadi hazretleri ile mektuplaşmaları meşhurdur. Bu mübarek zat buyurdu ki:

Mezheb Imamının Sözü Senettir

Vehbi Tülek

Namazda Yanlış Okumanın Hükmü

Vehbi Tülek

Zahiruddin Hârezmi hazretleri Hanefi mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 601 (m. 1204) senesinde Harezm'de vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Cennetin Yüksek Derecelerine Kavuşanlar

Vehbi Tülek

Alçak Gönüllü Ve Sabırlı Olmak Hilmdendir

Vehbi Tülek

Tâceddîn Küçük Efendi

Vehbi Tülek

Yalnız Olmak, Kötülerle Oturmaktan Daha Iyidir!

Vehbi Tülek

Fıkıh Ilmi, Kurtuluşa Götürür

Vehbi Tülek

şimal Yıldızı Dehkan Killetî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Arafatta Görüşürüz

Arafatta Görüşürüz

Sultan III. Mustafa zamanında İstanbul'da yaşamış olan evliyanın büyüklerinden Abdülehad Nuri Efendinin meşhûr talebelerinden Karabâşi Hacı Sâdık Efendi şöyle anlattı: Hacca giderken, korkulu ve kimsesiz yerlerde, Abdülehad Efendiyi bizzat bu gözlerim ile görürdüm. Kendi kendime, ona olan fazla sevgimden dolayı onu gördüğümü, bir hayal olduğu nu düşündüm. Fakat Mekke-i mükerremeye vardığımda, tavâf ederken hocamı yanımda gördüm. Hattâ bana selâm verdi. Ben de elini öptüm. Sonra kayboldu. Ben tavâfımı bitirdiğimde, hocam Makâm-ı İbrâhim denilen yerden ayrılıyordu. Bana; "Ey Sâdık Dede! Arafat'ta görüşürüz." deyip tekrar kayboldu. Arafat'ta, hocam Abdülehad Efendi ile birlikte vakfeye durduk. Sonra bana vedâ ederek ayrıldı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hizir Aleyhisselam Nasil Görülür

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Adam Olmazsan

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Kul Hakkı

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Sünnet Akçesi

Derdi Olan Neylesin?

Vehbi Tülek

Garip Karşilanan Bir Adak

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

Vehbi Tülek

Bereketi Var Mı?

Vehbi Tülek

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Vehbi Tülek