İyi ve kötü huyları öğrenmek farzdır

Veliyyüddin Efendi 98. Osmanlı Şeyhülislâmıdır. 1095 (m. 1684)’de İstanbul Silivrikapı’da doğdu. Medrese tahsilini tamamladıktan sonra müderrislik, kadılık, Anadolu, sonra Rumeli kadıaskerliği, nihayet Şeyhülislâmlık makamına tayin edildi. 1182’de (m. 1768) vefat etti. Buyurdu ki:

Her müminin, en önce, Ehl-i sünnet îtikadını, kısaca öğrenmesi farzdır. Bundan sonra, iki şey öğrenmesi lâzım olur. Biri kalb için olan, ikincisi beden için lâzım olan bilgidir. Beden için olan bilgi de ikidir. Biri yapacağı emirler, ikincisi sakınacağı yasaklardır. Emirleri öğrenmek şöyle olur: Sabah vakti, yeni Müslüman olan kimsenin, öğle vakti gelince abdestin ve namazın farzlarını öğrenmesi, hemen farz olur. Sünnetlerini öğrenmesi de sünnet olur. Akşam olunca, akşâm namazının üç rekât olduğunu öğrenmesi farz olur. Ramazan gelince, orucun farzlarını öğrenmesi farz olur. Zengin olunca, bir sene sonra, zekâtı öğrenmesi farz olur. Haccı öğrenmesi, hacca gideceği zaman farz olur. İşte, her şeyi zamanı gelince öğrenmesi farz-ı ayn olur. Meselâ evlenmek istediği zaman, nikâh bilgilerini, kadın, erkek haklarını, kadınların özür hâllerini öğrenmesi farz olur. Bir sanata, ticârete başlayınca, bunlardaki emir ve yasakları, fâizi öğrenmesi lâzım olur. Hangi sanata başlayacaksa zamanın ona âit fen bilgilerini de mektepte öğrenmesi farz olur. Haramları öğrenmek de, herkese başka türlü farz olur. Meselâ, erkeklerin ipek giydiği bir yerde bulunanların, ipek giymenin haram olduğunu öğrenmesi ve bilenlerin bilmeyenlere öğretmesi farz olur. Kalbe âit bilgileri, yâni ilm-i ahlâk öğrenmek, her erkeğe ve kadına farz-ı ayndır. Meselâ (Hıkd) “yâni kin bağlamak”, (Hased) [Başkasında bulunan nîmetim onda olmayıp, kendinde olmasını istemektir. Onda olduğu gibi, kendisinde de olmasını istemek haset değildir. Buna (Gıbta) etmek, imrenmek denir ki sevaptır], (Kibir) [Kendini büyük bilmek, üstün görmektir. Kibirli olana karşı kendini büyük göstermek, kibir olmaz. Sadaka vermek gibi sevap olur], (Sû'i zan) etmek [İyi insânı fena bilmek] gibi şeylerin haram olduğunu öğrenmek, her mümine farz-ı ayndır... Görülüyor ki, îmanı, yâni Ehl-i sünnet îtikatını kısaca öğrenmek ve iyi ve kötü huyları öğrenmek, farz-ı ayndır. Yâni, herkesin öğrenmesi farzdır. Abdesti, guslü, namazı ve orucu ve haramları da, her Müslümanın öğrenmesi farz-ı ayndır.

Toplam Görüntülenme: 251

Yayın tarihi: Cuma, 17 Aralık 2021

Bunları okudunuz mu?