Kazancı haram olana gitmemeli
Abdülkâdir Cezîrî hazretleri evliyanın büyüklerinden olup Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin torunlarındandır. 1475 (H.880) senesi Mısır'da doğdu. 1569 (H.977) senesinde Hama'da vefat etti. Cezîrî kıymetli eserler yazdı. Bunlardan “Mecmû' Fîhi Eş'âr ve Mürâselât ve Fevâid” isimli kitabında şöyle anlatır:
Allahü teâlâya isyan edene fasık denir. Başkalarının isyan etmesine, fıskın yayılmasına sebep olana facir denir. Haram işlediği bilinen fasık sevilmez. Bidati yayanları ve zalimleri sevmek, günahtır. Hadis-i şerifte, “Fasıkın fıskına mâni olmaya kudret varken, kimse mâni olmazsa, Allahü teâlâ, bunların hepsine, dünyada ve ahirette azap yapar” buyuruldu. Ömer bin Abdülazîz diyor ki, “Allahü teâlâ, bir kimse günah işlediği için, başkalarına da azap yapmaz ise de, açıkça günah işleyenler görülüp de, görebilenler mâni olmadığı zaman, hepsine azap yapar.” Allahü teâlâ, Yûşa peygambere vahyeyledi ki “Kavminden kırk bin salih kimseye ve altmış bin fasık kimseye azap yapacağım!” Ya Rabbi! Fasıklar, azabı hak etmiştir. Salihlere azap yapmanın sebebi nedir? dedikte, “Benim gadap ettiklerime, onlar gadap etmedi. Birlikte yediler, içtiler” buyurdu. Malına, canına, evladına ve Müslümanlara zarar geleceği, yani fitneye sebep olacağı zaman, bidat sahiplerine ve zalimlere emr-i mâruf yapmak lazım olmaz. Bu ikisini ve açıkça günah işleyen fasıkları, yalnız kalp ile sevmemek kâfidir. Tatlı ve yumuşak sözlerle nasihat vermek lazım olur.
Bir kimse, hem ibadet yapar, hem de fısk yaparsa, daha çok yaptığının ismi verilir. İkisi müsavi ise, ibadeti bakımından sevilir. Fıskı bakımından sevilmez. Başkalarının da fıskına sebep olan kimse, hükümet memurları tarafından menedilir.
Zalimin elini öpmek, karşısında eğilmek, günahtır. Kazancının çoğu haramdan olan kimsenin evine gidip oturmak, caiz değildir. Onu, söz ile veya bir hareket ile methetmek, haramdır. Ancak, kendini veya başkasını, onun zulmünden kurtarmak için, yanına gitmek caiz olur. Yanında iken, yalan söylememek ve kendisini meth ve sena etmemek lazımdır. Kabul etmesi zan olunursa, nasihat verilir. Zalim, sana gelirse kalkmak, ayakta karşılamak caiz olur. Dinin izzetini ve zulmün kötülüğünü bildirmek için kalkmamak iyi olur. Mümkün ise, nasihat yapılır. Zalimden her zaman uzak kalmak daha iyidir. Hadis-i şerifte, “Münafık ile konuşurken, efendim, demeyiniz!” buyuruldu.
Toplam Görüntülenme: 122
Yayın tarihi: Pazar, 25 Aralık 2022
Bunları okudunuz mu?
- Hayânın çokluğu fazilete işarettir
- Kalbe sıkıntı veren iki haslet
- Şöhreti seven kişi Allah'tan korkmaz
- Her azanın farklı şükrü vardır
- Gönül almak altından daha kıymetlidir
- Nefsini tanıyan tevazu sahibi olur
- "Arap" lügatte, güzel demektir
- Velîler, gelen her türlü eziyete tahammül eder!
- Açlık, iyi insanın gıdâsı, ibâdet rûhunun süsüdür
- Melekler, Kur’ân-ı kerim okunan yere toplanırlar