“Mısır’ın fakihi” Abdullah ibni Vehb

Abdullah ibni Vehb, küçük yaşta ilim tahsîline başladı. İlim öğrendiği hocalarının sayısı üç yüz yetmiş civarındadır. Bunların en meşhurları İmâm-ı Mâlik, Havye bin Şüreyh, Saîd bin Ebî Eyyûb, Leys bin Sa’d, Süleymân bin Bilâl, İbn-i Cüreyc, Süfyân-ı Sevrî ve Süfyân bin Uyeyne hazretleri gibi büyüklerdir. İmâm-ı Mâlik hazretlerinin derslerinde kemâle gelip olgunlaştı. İmâm-ı Mâlik hazretleri, Abdullah bin Vehb’e yazdığı mektuplarda; “Mısır’ın fakihi (fıkıh âlimi) Ebû Muhammed Müftî” diye hitâb ederdi.

“Niçin kabûl etmiyorsunuz?”
Hazret-i Abdullah bin Vehb, fıkıh ilminde de çok yüksek idi. Bu yüzden, kendisi için; “Hadîs ilmi ile fıkıh ilmini cem eden zat” buyuruldu. Bir defâsında, İmâm-ı Mâlik’in huzurunda, İbn-i Kâsım ile İbn-i Vehb’den bahsediliyordu. İmâm-ı Mâlik hazretleri; “İbn-i Vehb bütün ilimlerde âlimdir. İbn-i Kâsım ise sadece fakîhdir” buyurdu. Medîne ahâlisi bir meselede ihtilaf ettikleri vakit, İbn-i Vehb’in gelmesini beklerler, geldiği zaman ihtilaf ettikleri meseleyi kendisine arz edip verdiği fetvâyı kabûl ederlerdi.
Zamanın halîfesi, kendisine mektup yazıp, kâdı olması için teklifte bulundu ise de, mesûliyetinin çok ağır olması sebebiyle kabûl etmedi. “Niçin kabûl etmiyorsunuz? Allahü teâlânın kitâbı, Resûlullah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) sünneti ile hüküm verirsiniz” diyenlere; “Bilmiyor musunuz? Kıyâmet günü âlimler peygamberler ile ve kâdılar sultanlar ile berâber haşr olunacaklar, berâber diriltilecekler” buyurdu.

Kıyâmet halleri okunurken...
Bir gün huzurunda kendisinin telif ettiği Kitabu Ahvâl-il Kıyâme isimli eserinden, kıyâmet hallerine ait mevzular okunuyordu. Kitap bittiğinde, benzi sararmış, yüzünün kanı çekilmişti. Bundan sonra hiç konuşamadı ve birkaç gün sonra vefât etti.
Abdullah ibni Vehb’in son sohbetindeki nasîhati şöyle oldu:
“Kişinin beğendiği şeyi başkası için de beğenmesi güzel olur. Kendisine faydası olmayanın başkasına faydası olmaz.”

Toplam Görüntülenme: 1898

Yayın tarihi: Pazar, 08 Ekim 2006

Bunları okudunuz mu?