Seçilmişlerin kalpleri temizdir; onlar insanların önderleridir

Ahmed Müstegânimî hazretleri evliyânın meşhurlarındandır. 1874 (H.1291) senesi Cezâyir'de Müstegânim şehrinde doğdu. 1934 (H.1353) senesi orada vefât etti. Evliyânın önde gelenlerinden Şeyh Muhammed Bûzidî'nin sohbetlerinde kemâle gelip, olgunlaştı. Hocasının vefâtından sonra yerine geçti. Tunus, Trablus, Hicaz, Şam, İstanbul gibi birçok yerleri dolaştı. Gittiği yerlerdeki ilim sâhipleriyle sohbetlerde bulundu. Dönüşünde Müstegânim ve başka yerlerde birçok dergâh inşâ etti. Çok talebe yetiştirdi. Sohbetlerinin birinde buyurdu ki:

"Seçilmişlerin kalpleri temiz, ahlâkları güzeldir. Onlar insanların önderleridir. İnsanları hayırlı amellere dâvet eder, sultan ve devlet adamlarına emr-i mârûf nehy-i anilmünker yaparak, yâni Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirerek huzur ve âsâyişi sağlarlar. Seçilmişler bozulduğu zaman yalancılar hâkim olur.”

"Allahü teâlânın, Arş'ın altında sabâ isimli bir rüzgârı vardır. Bu rüzgâr, seher vakti eser ve seher vakti gönülden tövbe ve istiğfâr edenlerin hallerini Allahü teâlâya götürür."

"İstigfâr, tövbedir. Tövbe, şu altı şeyi ihtivâ eder: Yaptığına pişman olmak. Bir daha günah işlemeyeceğine azmetmek. Kaçırdığı farzları yerine getirmek. Üzerinde olan hakları sâhiplerine vermek. Haramdan hâsıl olan vücuttaki fazlalıkları atmak. Bedene, günahın tadını tattığı gibi, ibâdet zevkini tattırmak."

"Allahü teâlâya yemin ederim ki, üstünlük ve şerefi, mahluklardan bir şey beklememekte buldum... Bir gün bir köpek gördüm. Yanımdaki ekmeği, yemesi için önüne koydum. Hiç iltifât etmedi. Bu hâline hayret ederek, ekmeği ağzına yaklaştırdım, yine iltifât etmedi. Yâni mahluklardan bir şey beklemiyor ve mahlûklardan gelen bir şeyi kabûl etmiyordu... Bu sırada gizliden bir ses duydum: 'Köpeğin, kendisinden daha zâhid olduğu kimseye yazıklar olsun!' diyordu."

"Yağcıdan yağ satın alırken, normalinden kıl kadar fazla yağ isteyen, satın aldığı mikdârdan fazla olarak, satıcının elindeki malda gözü olan kimsenin dîninin kuvveti kıl gibi zayıftır. Bunun gibi, kömürcüden kömür alan kimse, normal alacağı tamam olduktan sonra; 'Biraz daha ver!' diyen, yâni aldığı ile yetinmeyen, kalanda gözü olan kimsenin kalbi, o kömürden daha karadır."

"Allahü teâlânın velî kulu, O'nun katında, ana kucağındaki arslan yavrusu gibidir. Acabâ o yavruya kötülük etmeyi kasdedene, anası imkân ve fırsat verir mi? Allahü teâlâ dostlarını muhâfaza eder."

Toplam Görüntülenme: 172

Yayın tarihi: Çarşamba, 10 Mayıs 2023

Bunları okudunuz mu?