Talebe faydalı ilim öğrenmelidir
Ebû Bekr bin Kavvâm hazretleri evliyânın büyüklerinden ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimidir. 1188 (H.584) senesinde Irak’ta Sıffîn'de doğdu. 1259 (H.658)’de Haleb'de Alem köyünde vefât etti. Torunu Muhammed bin Ömer, İbn-i Kavvâm'ın kerâmetlerini anlatan bir kitap yazdı. Ebû Bekr bin Kavvâm buyurdu ki:
"Bir hocaya talebe olmaya karar vermiş bir kimse, bildireceğimiz hasletlere uyarsa ve onları muhâfaza ederse, nefsin isteklerinden kurtulup, kulluk vazifesini tam yaparak Allahü teâlâya kavuşur. Bu da Allahü teâlânın ihsânı ve muvaffak kılması ile mümkündür. Bu hasletler şunlardır: İlk haslet nedâmettir. Yâni, gaflet ve günahlarla geçen vakitlerine pişmân olup, Allah ve kul haklarından borcu olanlara ödeyip tövbe etmektir. İkincisi; kullanacağı faydalı ilimleri öğrenmektir. Üçüncüsü; sükût, halvet ve zikre devamdır. Sükût (susmak), nefsin konuşmasını (vesveseyi) önler. Halvet (yalnızlık), hislerin dağılmamasını sağlar. Zikir, kalbin tasfiyesini (saflaşmasını, temizliğini) temin eder. Dördüncüsü; ayakta durma, oturma ve bütün hâllerinde Allahü teâlânın emir ve yasaklarını düşünüp, hareketlerini ona göre düzeltmek. Beşincisi; her işine, meşveret etmeden (danışmadan) başlamamaktır. Böylece, işin bozuk ve kötü olmasından korunur. Altıncısı; bir din kardeşi ile birlikte bulunup, vesveselerden kurtulmak gerekir. Yedincisi; her işinde ve sözünde doğru olmaktır. Sekizincisi; mîde ve dili korumaktır. Çünkü, talebe şehvet sevgisine mübtelâ olursa, günleri gaflet ve tembellik ile geçer. Böylece, Allahü teâlâya ulaşmaktan mahrûm kalır. Dil konuşmaya meylederse, gönlü zikre alışmaz. Zîrâ dilin günahı (isyânı) diğer bütün günahlardan daha çoktur. Dokuzuncusu; bütün âzâlar ile, içten ve dıştan edebli olmaktır. Susmalı ve ancak lüzum olunca konuşmalıdır...
Onuncusu; üç şeye riâyet etmelidir: İlki, çok acıkmayınca yememelidir. İkincisi, çok susamadıkça su içmemelidir. Böylece uyku basmasından korunulmuş olur. Üçüncüsü, çok uyku bastırmadıkça uyumamalıdır.
On birincisi; kadınlarla sohbet etmekten ve bilhassa şehvet uyanmasına sebep olacak yerlerde onlarla berâber bulunmaktan sakınmalıdır. Ancak böyle yapmakla nefsin ve şeytanın şerrinden korunabilirsin.
On ikincisi; lüzumsuz veya zararlı yerlere bakmaktan gözü korumaktır. Hadîs-i şerîfte; "Müslümanların odalarına, gizlice ve kötü gözle bakanlar münâfıktır." buyrulmuştur.
Toplam Görüntülenme: 34
Yayın tarihi: Pazartesi, 04 Eylül 2023
Bunları okudunuz mu?
- Olanla yetin, olmayan şeye de râzı ol
- Âlemin dışı güzel içi ibrettir
- Âlemin dışı güzel içi ibrettir
- Kim kanâat ederse geçimi iyi olur
- Âriflerin Allahü teâlâdan dileği
- İstiğfâr etmek, azâbın gelmesine mâni olur!
- Âlim, şeytana karşı daha güçlüdür!
- Kıyâmete kadar kabri aydınlık olan kullar
- Tîmûr Han'ı hayretler içinde bırakan zat!
- Eshâb-ı kirâmı ve Ehl-i beyti sevmek