Yapılan ibâdetin tadı, ihlâs iledir

İbrâhim bin Ahmed hazretleri İslâm âlimlerinden ve büyük velîlerden olup Suriye'nin Rakka şehrinde doğdu. 953 (H.342) senesinde vefât etti. Zamânının âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri öğrendi. Fıkıh ve hadîs ilimlerinde yüksek âlim oldu. Evliyâdan olan Müslim-i Mağribî'nin sohbetlerine devam ederek yüksek derecelere kavuştu. Cüneyd-i Bağdâdî, Ebû Abdullah bin Cellâ, İbrâhim-i Kassâr, Abdullah bin Câbir'in yanında başka âlim ve velîlerin ilim meclisleri ve sohbetlerinde bulundu.

Bir gün talebelerinden birisine elbisesinden bir parça hediye etmişti. O talebe, sahrada yalnız başına giderken, bir arslan gördü. Arslan hemen saldıracak gibi dikkatle baktı. Sonra yüzünü toprağa sürdü ve yavaşça oradan ayrılıp gitti. O kimse, hocasının elbisesinden bir parçanın üzerinde bulunduğunu, arslanın bakınca o parçayı gördüğünü hatırladı. O kumaş parçasının sâhibi olan mübârek hocası hürmetine, arslanın kendisine saldırmadığını anlayıp, Allahü teâlâya şükretti. Hocasına olan muhabbet ve bağlılığı, daha da arttı...

İbrâhim bin Ahmed hazretleri sohbetlerinde buyurdu ki:

"Yapılan ibâdetin tadı, ihlâs iledir. İhlâs ile yapılan ibâdet, kalbe, rûha rahatlık ve lezzet verir. Ucb, kendini ve amelini beğenmek durumu olursa bu tat kalmaz."

"Bir kimse Allahü teâlânın emir ve yasaklarından birini nefsi için yaparsa, o ameli ya kabûl olunur veya kabûl olunmaz. Ama, o ameli yapmaya kalkarken Allah için niyet ederse, o amelin kabûl olunacağı muhakkaktır."

"Allahü teâlânın Zümer sûresi 54. âyet-i kerîmesinde meâlen; (Başınıza azap gelip çatmadan [tövbe edip] Rabbinize dönün. O'na hâlis ibâdet edin, sonra kurtulamazsınız) buyurduğunu ve Allahü teâlâya kavuşacak yolu bildiği hâlde, O'ndan başkası ile meşgûl olana çok taaccüb edip şaşarım."

Yiyip içmenin edepleriyle ilgili olarak buyurdu ki: "Yemekte edeb odur ki, yemek ancak zarûret olduğu zaman yenir. Her zaman yenmez."
Diğer aklî ve naklî ilimlerde yüksek âlim olan Ebû İshâk İbrâhim bin el-Müvelled, hadîs ilminde de yüksek idi. Peygamber efendimizin şu hadîs-i şerîfini rivâyet etti: Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem hazret-i Ebû Hüreyre'ye buyurdu ki: "Yâ Ebâ Hüreyre! Verâ sâhibi ol! İnsanların en âbidi olursun. Kanâat sâhibi ol! İnsanların en çok şükredeni olursun. Kendin için istediğini, insanlar için de iste! Kâmil mümin olursun. Sana komşu olanlarla iyi komşuluk yap! Hakîkî Müslüman olursun. Gülmeyi azalt! Şüphesiz ki çok gülmek kalbi öldürür."

Toplam Görüntülenme: 117

Yayın tarihi: Çarşamba, 05 Nisan 2023

Bunları okudunuz mu?