Bu sayfayı yazdır

HELVACI ÇOCUK

Vaktiyle, cömertliği ile nam yapmış bir şeyh vardı. Bu yüzden de daima borçluydu. Dergahına gelen hiç kimseyi boş çevirmez, dertlerine derman olur, borçlarını öderdi. Bunu yapmak için de servet sahiplerinden onbinlerce altın dinar borç almıştı.Sevgili Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ne güzel buyurmuşlar:"Pazarda iki melek daima dua eder; Yâ Rabbi, sen cömertlere ihsan eyle, hasislerin malını da helak et!"Bu mübarek zatın alacaklıları, paralarını istediler, alamayınca, bir zaman sonra onu rahatsız etmeye başladılar. Hatta işi hakarete kadar götürdüler. Bu yüzden mübarek, hastalanıp yatağa düştü. Alacaklılardan dördü bunu duyunca; "Adam, bizim paramızı ödeyemeden ölecek. Hemen gidip paramızı alalım" diyerek evine geldiler.

Hasta yatağındaki mübareğe hakaretler etmeye başladılar. Onlara hiç cevap vermedi. Bu sırada sokaktan, helva satan bir çocuğun "Helvacııı..." sesi geldi. Mübarek, hemen bir talebesini gönderip helvacıyı çağırttı. Çocuğa, "Helvanın hepsini kaça satarsın?" dedi. Çocuk: "Yarım küsur dirhem" dedi. Mübarek:"Küsurunu bırak, yarım dirheme ver ve hepsini misafirlere dağıt, ağızları tatlansın da gönülleri hoş olsun" dedi. Biraz sonra helvacı çocuk, helvanın parasını istedi. Mübarek zat: "Evladım, param olsa burada bekleyen alacaklılara dağıtırdım. Biraz bekle" dedi. Bunun üzerine çocuk ağlamaya başladı. Ağlaması gittikçe yükseliyor, hıçkıra hıçkıra ağlıyor ve: "Ben şimdi ne yapacağım. Ustama ne cevap vereceğim. Helvanın parasını götürmezsem beni parçalar" diyordu. Öbür taraftan da alacaklılar: "Bu adamda hiç haya kalmamış. Bir sabiyi bile dolandırdı" demeye başladılar.Mübarek zat, gözlerini kapattı. Ay yüzünü yorganın altına soktu. Tam bu sırada kapı çalındı ve Bir kimse, içeri gelerek elindeki para dolu tabağı o zatın önüne bıraktı. Tabakta dört bin dinar ve bir kenarında da yarım dirhem vardı. Mübarek, alacaklı o dört kişiye: "Ne kadar alacağınız var? diye sordu. Onlar:"Her birimizin biner dinar" dediler. Hepsine o paraları dağıttı ve o yarım dirhemi de çocuğa verdi. Alacaklılar özür dileyerek helallık istediler. Ayrıca bu işin hikmetini sual ettiler. Mübarek de:"Hepinize hakkımı helal ediyorum. Bu işin hikmeti şudur ki, bu çocuk imdada yetişti. Onun kalbi kırıldı, ağlamaya başlayınca rahmet deryası coştu. Bu günahsız sabî, merhamet-i ilahiyi celbetti." cevabını verdi

Toplam Görüntülenme: 2493

Yayın tarihi: Perşembe, 26 Nisan 2007