Bu sayfayı yazdır

Fatih’in Sakabaşı Deryâ Ali Baba

Köhne Bizans düşmek üzere idi... İşte tam bu kritik zamanda ordunun arasında; “Ordu susuz kalmak tehlikesiyle karşı karşıya, kuyular boş, çeşmeler akmıyor” şeklinde bir söylenti yayılmaya başladı. Ağızdan ağıza, kulaktan kulağa yayılan bu söylenti nihâyet genç pâdişâhın kulağına kadar geldi. Sultan emretti: “Tez gidin Sakabaşını bana getirin!..”
Yüzünden nûr akan, hafif beli bükük Sakabaşı Ali Efendi sırtında kırbasıyla Fâtih Sultan Mehmed Hanın huzûruna girdi.

“Merak etmeyiniz Sultanım!”
Pâdişâh telaşlı ve celâlliydi:
-Ordu susuz kalmış, neden gerekli tedbiri almazsın Ali Efendi?
Sakabaşı Ali Efendi gâyet sâkin ve tebessüm ederek; “Devletlü Pâdişâhım! Merak etmeyiniz” diyerek sırtındaki su kırbasını pâdişâhtan tarafa çevirdi ve; “Bakın isterseniz ne kadar çok suyumuz var Sultanım” dedi.
Bu sözlerden pek bir şey anlamayan Padişah, onun sırtındaki kırbanın içine baktı. Bir de ne görsün? Kırbanın içinde bir deryâ var!
Bunun bir kerâmet olduğunu anlayan genç pâdişâh, su bulunmasına rağmen askerin susuz bırakılmasından maksadın ne olduğunu sordu. Mübarek, olanları tek tek anlatmaya başladı:
-Ey cihan Pâdişâhı! Ben askere suyu doyumluk veremiyorum. Çünkü onlar kahramanca savaşıyor, yorulup terliyorlar. Eğer istedikleri kadar suyu versem hepsi hastalanacak. Sonra da zaferimiz tehlikeye düşecek!..”
Sakabaşı Ali Efendiden bu ârifâne sözleri duyan Fâtih Sultan Mehmed Han, ona saygı ve muhabbet dolu nazarlarla bakmaya başladı.
Kerâmet göstermekten kaçındığı halde, kerâmetinin ortaya çıktığını gören Sakabaşı Ali Efendi, sırtındaki kırbayı hızlıca yere bıraktı. Başta Pâdişâh olmak üzere bütün vezirlerin ve âlimlerin hayret dolu bakışları arasında kırbanın düşüp parçalandığı yerde bir su kaynağı ortaya çıktı. Bu hâdise üzerine Fâtih, Sakabaşı Ali Efendiye “Deryâ Ali Baba” ismini verdi.

Arâzisini sağlığında vakfetti
Fâtih Sultan Mehmed Han, fetihten sonra Sakabaşı Deryâ Ali Baba’yı unutmadı. Ona şimdi Kazlıçeşme’nin kurulu bulunduğu yerde geniş bir arâzi tahsis etti. Uzun yıllar civârın en sevilen kişisi olarak yaşayan Deryâ Ali Baba; kendisine tahsis edilen arâziyi sağlığında vakfetti. Ömrünün sonuna geldiğinde yakınlarına da; “Bunlardan fakir fukara sebeplensin” diye vasiyette bulunduktan sonra vefât etti. Türbesi, İstanbul Kazlıçeşme’dedir...

Toplam Görüntülenme: 1791

Yayın tarihi: Cumartesi, 10 Mart 2007