Bu sayfayı yazdır

Azdavaylı Hasan Hilmi Efendi

Hasan Hilmi Efendi, Kur’ân-ı kerîm okumayı, sarf, nahiv ve temel dînî bilgileri memleketi olan Kastamonu âlimlerinden öğrendi. Ümmî Abdullah Efendi, oğlunu daha fazla ilim tahsîl etmesi için İstanbul’a gönderdi. Mahmûd Paşa Medresesine yerleşen Hasan Hilmi Efendi, fıkıh, tefsîr, hadîs ve diğer ilimleri Nevşehirli Büyük Ahmed Hâzım Efendi ile Küçük Ahmed Hâzım Efendilerden okudu. Her iki hocası da ona icâzet verdiler. Bu sırada Ahmed bin Süleymân Ervâdî’nin İstanbul’a gelip Ayasofya Câmiinde iki sene okuttuğu hadîs derslerine Ahmed Ziyâüddîn Gümüşhânevî ile birlikte devâm etti. Fakat bu zatın manevi üstünlüğünü anlayarak ona teslim oldu ve kısa zamanda yükseldi. Gümüşhânevî hazretleri onu kendilerinden sonra tedrise mezun ettiler.

Ömrünün son günlerinde...
Hasan Hilmi Efendi, 1893 (H.1311) senesinde Ahmed
Ziyâüddîn Gümüşhânevî’nin vefâtı üzerine bu vazîfeyi asil olarak yürütmeye başladı. Hocasının vefâtından sonra on sekiz yıl fiilen ders okutan Hasan Hilmi Efendi, çevresindekilere İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattı...
Hasan Hilmi Efendi, ömrünün son günlerinde dergâha gelemez oldu. Hastalanıp yatağa düştüğü zaman hiçbir şey yiyip içemez oldu. Bu hastalığı sırasında talebelerine yazdığı vasiyetini bildiren ve onların Safranbolulu Necâti Efendiye tâbi olmalarını isteyen kâğıdı verdi. Vefâtından bir gün önce saat 10.00 civârında hastalığın şiddetinden kapanan gözlerini açarak, hanımına abdest almak ve giyinmek istediğini işâret etti. Abdest aldıktan sonra, hırkasını giyindi. Sonra seccâdesine kapanarak, artık bu fâni âlemde Allahü teâlâdan ayrılığın ateşine dayanamadığını bildirerek duâ ve niyâzda bulundu. Bir saat öylece seccâdede kaldı. Daha sonra yatağına yatırdılar...

İstanbul’da vefât etti...
Hasan Hilmi Efendi, bütün gece süren Rabbine kavuşma isteği zevkinin verdiği vecd ve dalgınlık hâlinin ardından sabaha doğru gözlerini açtı. Yanında bulunanların mahzûn bakışları arasında; “Benim Rahmet-i Rahmâna kavuşma vaktim geldi. Bu rûh artık Rabb-i Mecîdîne kavuşmayı diler” dedikten sonra derinden bir “Allah” dedi. Miladi 1911 yılı (H.24Safer 1329) Perşembe günü İstanbul’da vefât etti.

Toplam Görüntülenme: 2125

Yayın tarihi: Salı, 13 Mart 2007