Bu sayfayı yazdır

Ebû Abdullah Dîneverî

Ebû Abdullah Dîneverî, zamânındaki bâzı âlim ve evliyâ ile görüşüp mânevî ilimlerde yüksek dereceye ulaşmış bin zattır. İslâmiyete uymaktaki gayreti ve talebelerini mânevî yönden yetiştirmekteki azmi çok fazlaydı. Vâdi-i Kurâ denilen yerde senelerce hak yoluna gönül verenler için lüzumlu edepleri öğretmekle meşgûl oldu. Âlim ve velîlerin dersleri ile sohbetlerine koşmayı teşvik eder; “Küçüklerin büyüklerle berâber olmak, onların sohbetlerinde bulunmak arzuları, akıllılıktır” derdi.

Güzel ve temiz giyinirdi
Ebû Abdullah Dîneverî, güzel ve temiz giyinirdi. Sebebi sorulduğunda; “Tasavvuf yolunda bulunanlardan bâzısının kıymetli elbiseler giymesi seni şaşırtmasın. Onlar bâtınlarını, kalplerini iyice temizlemeden evvel, gördüğün o kıymetli ve süslü elbiseleri giymezler” buyurdu. Nefsi gözetmeyi bildirir; “Nefsini hayırlı işlerle meşgul eyle. Aksi halde o seni kötü şeylerle meşgul eder” derdi.
Bir gün, kendisine çok konuşmanın zararlarından soruldu. O zaman; “Çok söz, iyilikleri yer bitirir. Hattâ yer, kurutur. Tıpkı kuru arâzinin suyu yuttuğu gibi olur” buyurdu.
Ebû Abdullah Dîneverî hazretleri zaman zaman başından geçen hâdiselerden bahsederdi. Bir gün şunları anlattı:
“Çok kere sefere çıkardım. Bir defâsında birisini gördüm Tek ayağı vardı. Uzun bir yolculuğa çıkmıştı. Aksayarak gidiyordu. Ona; “Bu hâlin nedir? Bu kadar uzak yere nasıl gidersin? Bu hâlinle nasıl yolculuğa çıktın?” dedim.

“Kimseyi, ameli kurtaramaz!”
O zat, bana; “Sen Müslüman mısın?” diye sordu. Ben de; “Evet” dedim. Sonra bana; “Peki sen Allahü teâlânın Kur’ân-ı kerîmdeki meâlen; “Biz hakîkaten insanoğlunu şan ve şeref sâhibi kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerine güzel güzel rızıklar verdik. Yine onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık” (İsrâ sûresi: 70) âyet-i kerîmesini taşıyan o olduktan sonra bize ne düşer” dedi. Bunun üzerine emin, tevekkül sâhibi biri olduğunu anladım.”
Bu mübarek zat, Hicri dördüncü asırda Dinever’de vefat etti. Son olarak buyurdu ki:
“Kimseyi, ameli kurtaramaz. Yâ Rabbi, sana, rahmetine sığınıyorum.”

Toplam Görüntülenme: 1732

Yayın tarihi: Çarşamba, 18 Nisan 2007