Bu sayfayı yazdır

İzzeddîn bin Abdüsselâm

İzzeddîn bin Abdüsselâm hazretleri, ilim öğrenmek için gittiği Şam’da bir süre kaldı. Orada Gazâliye ve başka medreselerde ders verdi. Emevî Câmiine imâm ve hatîb tâyin edildi. Daha sonra, Şam’dan ayrılarak Kâhire’ye gitti. Mısır Sultânı Sâlih Necmeddîn bin Kâmil, onunla sohbet etti ve ona çok ikrâmda bulundu.

MISIR KADISI OLDU
Sultan Sâlih, İzzeddîn bin Abdüsselâm’ı önce Amr bin Âs Câmiine hatîb ve daha sonra Mısır Kâdılığına tâyin etti.
Moğolların Kâhire’ye saldıracakları haberi geldiğinde ramazân-ı şerîf ayı idi. Sultan, bayramdan sonra düşmanla harb etmeyi uygun gördü. O sırada yanına İzzeddîn bin Abdüsselâm geldi ve; “Kalk! Hemen askerlerine haber ver, hiç zaman kaybetmeden harbe çıksınlar!” dedi. Sultan; “Askerler savaşa hazır değil” deyince, İzzeddîn bin Abdüsselâm; “Sen söz dinle ve askerlerinin harbe çıkmasını emret!” dedi.
Sultan da söz dinledi ve harbi kazandı. Moğolları Bağdât’a kadar geri çekilmeye zorladılar.
İzzeddîn bin Abdüsselâm Dımeşk’ta olduğu zaman, büyük bir kıtlık oldu. İnsanlar bahçelerini ve arâzilerini ucuz fiyata sattılar. Hanımı, İzzeddîn bin Abdüsselâm’a gerdanlığını vererek, bir bahçe almasını istedi. İzzeddîn bin Abdüsselâm, sattığı gerdanlığın parasını fakirlere sadaka olarak dağıttı. Eve gidince, hanımı bahçe alıp almadığını sorduğunda; “Evet, onunla bir bahçe alacaktım. Fakat insanların çok zor durumda olduğunu gördüm. Bunun üzerine bahçe satın almayıp parayı halka dağıttım” dedi. Hanımı bu duruma hiç îtirâz etmeden; “Allahü teâlâ, sana ondan büyük bir hayır versin” diye dua etti.

BİR KİMSE ONU RÜYADA GÖRDÜ
Bir kimse, İbn-i Abdüsselâm’a gelip, kendisini rüyâda gördüğünü ve bir şiir okuduğunu söyledi. Rüyâdaki şiiri orada da okudu. İzzeddîn bin Abdüsselâm bir müddet sustu ve şöyle dedi:
“Ben şimdi 83 yaşındayım ve bu kadar yaşarım. Çünkü bu şiir, Kusayr bin Azze’nindir. Onunla benim aramda aynı asırda yaşama bakımından ortak bir yönümüz yoktur. Ben Ehl-i sünnet ve cemâat îtikâdı üzereyim, o ise bozuk îtikâddadır. Ben şâir değilim, o şâirdir. Kabîlelerimiz de farklıdır. Ancak tek bir ortak yönümüz var. O da, ömürlerimizin aynı olmasıdır.”
Netice İbn-i Abdüsselâm’ın dediği gibi oldu ve kısa bir zaman sonra vefât etti.

Toplam Görüntülenme: 1839

Yayın tarihi: Salı, 07 Ekim 2008