Bu sayfayı yazdır

GARİP BİR KOŞU

 1912 yılında Avrupa'dan meşhur bir şampiyon koşucunun geldiği ve Türkiye'de kendisi ile boy ölçüşecek yarışçı aradığı haber alınmıştı. Düşünülüp danışıldı ve nihayet Anadolu hisarı tulumbacılarından (itfaiye erlerinden) "Kıvırcık Ahmed" namıyla anılan biri bulundu. Mukavemet yarışı Fenerbahçe'de yapılacaktı... Meraklıların doldurduğu geniş çayırın kenarında, İngiliz atlet bacağında şortuyla bekliyordu. Kıvırcık Ahmed'e : -Haydi, dediler. Soyun!-Ne soyunacağım? Denize mi gireceğiz?-Sen de üzerindeki elbiseyi çıkarıp, onun gibi çıkacaksın!-Ama ben onun gibi soyunmam , utanırım!...-Etme Ahmed, ayıp olacak.-Bırak beyim, ben evde yalnız başıma gusulhaneye girsem, yine de peştamal kullanırım.

 Kıvırcık Ahmed'in kıyafeti şöyle idi: Başında kâhkülü saçları üzerinde sol kaşa düşürülmüş, kalın ibrişim püskülü sıfır numara kalıplı siyah fes. Sırtında kartal kanat kısa ceket, altına giymiş patatuka denen önü iri düğmeli fermâne. İşlemeli camedan yelek. Daha içinde göğüs kısmı bal peteği şeklinde oyuklu mintan. Belde ipekli Trablus kuşağı. Fransız denilen yukarısı dar, dizden aşağı genişleyen ve arka paçası koyu mor kadife kaplı kıvrık pantolon. Ayaklarında beyaz çorap üstüne, yan lâstikleri yürek biçiminde yumurta ökçeli, basık arkalı yarım şıpıtıklar.İngilizler'in şampiyon atletine durum anlatılmış, bizimkinin elbisesiyle koşması onun işine geleceği için bir mahzur görmemiş. Böylece mukavemet yarışı başladı... Yalnız ceketini, çıkaran Kıvırcık Ahmed, "Yâ Bismillâh!" diyerek ilk hamlede öne geçti. Fazla gayret sarfetmiyor, âdeta ceylân gibi süzülüyordu. Bir türlü öne geçemeyen İngiliz atletde az sonra yorgunluk alâmeti başlamıştı. Bizimki koşarken yan gözle ona bakıp gülümsüyordu. Yorgunluktan her tarafından su sızan İngilize karşılık o, bir kere işlemeli çevresini çıkarıp, çenesinde toplanan birkaç damla teri silmişti...Nihayet müsabaka sona ermeden atlet pes edip yere yığıldı. Bizimki ise hâlâ koşuyordu. Tezahürat yapan halk, hep birden:"Kıvırcık!..Yarış bittiii..."İkazlarına aldırmayıp, aynı tempoda koşan Ahmed'in verdiği cevap herkesi şaşırtmıştı:-Bitsin ne çıkar? Ben daha hızımı yeni aldım. Şimdi duramam!

Toplam Görüntülenme: 1717

Yayın tarihi: Pazar, 12 Aralık 2004