Bu sayfayı yazdır

Muhakkak ki iyiler, Na'îm Cennetindedir

Ebû Midyen Mağribî hazretleri Kuzey Afrika'da yetişen büyük velîlerden ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Bugün İspanya'da bulunan Sevilla (İşbiliyye) şehri civârındaki Katniyon kasabasında doğdu. 1197 (H.594) senesinde Cezâyir’de Tlemsan yakınındaki Ribâtu'l-Ubbâd kasabasında vefât etti. İlk tahsilinden sonra ilim öğrenmek üzere Fas'a gitti. Ebû Ya'zî hazretlerinin sohbetlerinde ve ilim meclislerinde bulunan Ebû Midyen Mağribî, zâhirî ilimlerde yüksek dereceye ulaştı. Ayrıca tasavvuf yolunda da ilerledi. Muhyiddîn-i Arabî ve başka birçok büyük zâtlar ondan ilim öğrendiler.

Ebû Midyen hazretleri, bir defâsında namazda; "Cennet'te kendilerine zencefil karıştırılmış Cennet şerbetinden dolu bir bardak da içirilir" meâlindeki İnsan sûresi on yedinci âyetini okumuştu. Namazdan sonra dudaklarını yalamaya başladı. Sebebini soranlara; "O şerbetten bir bardak içtim. Tadından dudaklarımı yalıyorum." buyurdu.

Evliyânın vasıflarını ve hâllerini soran birisine buyurdu ki: "Hâlis olarak evliyâlık yolunda bulunmanın alâmeti, fakr hâli, yâni varlığını Allah yolunda harcamaktır."
Yine bir defâsında namazda; "Muhakkak ki iyiler, Na'îm Cennetindedirler. Fâcirler ise,Cehennem'dedirler" meâlindeki İnfitâr sûresi on üç ve on dördüncü âyet-i kerîmelerini okudu. Namazdan sonra; "Her iki kısımda olanların yerleri, Cennet ve Cehennem bana gösterildi" buyurdu.
Evliyâdan birisi şeytana; "Ebû Midyen ile aran nasıldır?" diye sordu. Şeytan; "Onun kalbine bir vesvese getiremem. Benim hâlim, okyanusa bevletmek gibidir. Koskoca okyanus bununla kirlenmediği gibi, temiz durur. Ne zaman kalbine bir vesvese verecek olsam, benim vesvesem yok olup, tesirsiz hâle geliyor."
Bir gün, bir sözüne îtirâz için biri huzûruna geldi. Ebû Midyen hazretleri onu görünce; "Niçin geldin?" diye sordu: Cevâbında: "Sizden istifâdeye geldim." "Koynunda ne var?" "Kur'ân-ı kerîm var, efendim." "Kur'ân-ı kerîmi çıkar ve herhangi bir sayfasını aç! Kendi düşünceni oradan oku!" buyurdu. O şahıs, Kur'ân-ı kerîmden bir sayfa açtı ve Şuayb aleyhisselamın kıssasında geçen; "Şuayb'ı yalanlayanlar, ziyân etmişlerdir" meâlindeki Ârâf sûresi doksan ikinci âyetini okudu. Ebû Midyen hazretlerinin adı da Şuayb idi. O kimseye hitâben; "Bu sana yetişir mi?" buyurdu. Gelen şahıs, suçunu îtiraf edip tövbe etti ve hâlini düzeltti.

Toplam Görüntülenme: 112

Yayın tarihi: Cumartesi, 08 Nisan 2023