Bu sayfayı yazdır

Zâhid kimsenin asıl vatanı âhirettir

Ebü'l-Abbâs-ı Mürsî hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh âlimi ve evliyânın meşhurlarındandır. 1219 (H.616) senesinde Endülüs'te (İspanya) Mürsiyye (Murcia)’da doğdu. 1287 (H.686) senesinde Mısır'ın İskenderiye şehrinde vefât etti. Zamânındaki Endülüs âlimlerinden ilim tahsîl etti. 

Büyük velî Ebü'l-Hasan-ı Şâzilî hazretlerinin isim ve şöhretini duydu. Onunla görüşmek için İskenderiye şehrine gitti. Hizmet ve sohbet meclisinde bulundu. Şâzilî hazretleri ona icâzet verdi ve talebe yetiştirmeye başladı. Ebü'l-Abbâs-ı Mürsî, sohbetlerinde hep; "Hocam Ebü'l-Hasan-ı Şâzilî buyurdu ki... Hocam şöyle anlattı..." şeklinde söze başlar, hep hocasından nakiller yapardı...

Bir gün biri; "Hep hocanızdan nakil yapıyorsunuz. Hiç kendinizden bir şey söylemiyorsunuz. Kendinizden bir şey söylediğinizi hiç görmedik" dedi. Bunun üzerine Ebü'l-Abbâs buyurdu ki: (Eğer istesem; "Allahü teâlâ buyurdu ki, Allahü teâlâ buyurdu ki..." diyerek, nefesler adedince pekçok şey anlatırım. Eğer istesem; "Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki, Resûlullah efendimiz buyurdu ki..." diyerek, nefesler adedince pekçok şey anlatırım. Eğer istesem; "Ben diyorum ki, ben diyorum ki..." diyerek nefesler adedince, pekçok şey anlatırım. Yâni Allahü teâlânın izni ile ilmim o kadar genişledi. O kadar çok şey biliyorum, fakat bütün bunları öğrenmeme, bu dereceye yükselmeme vesîle, vâsıta olan mübârek hocama karşı edebe riâyet ederek, edepte noksanlık olmaması ve daha çok ihsânlara kavuşmak için, hep hocamdan naklederek konuşuyorum. Lâyık ve uygun olan da budur.)

İnsanların uzaktan yakından koşarak gelip istifâde ettikleri sohbetlerinin birinde buyurdu ki: "Bir gece rüyâmda hazret-i Ömer bin Hattâb'ı gördüm.

-Ey müminlerin emîri! Dünyâ sevgisinin alâmeti nedir?' dedim. Şöyle cevap verdi:

-Kötülenme korkusu ve övülmeyi sevmektir... Dünyâyı sevmenin alâmeti bunlar olunca, zühdün (dünyâyı terk etmenin) alâmeti, doğru yolda bulunmakta kötülenmekten korkmamak ve övülmeyi sevmemektir."

"Dünyâsını veya âhiretini düzeltmek için değil de, yalnız Allahü teâlânın rızâsı için çalışan kimseyi, Allahü teâlâ ıslâh edip düzeltir."

"Zâhid dünyâda gurbettedir. Çünkü onun asıl vatanı âhirettir. Yâni o âhirete yönelmiştir. Zâhidin dünyâda gurbette olması, kendisi gibi âhirete yönelmiş olanların yok denecek kadar az olup, insanların çoğunun dünyâya dalmış olması sebebiyledir. Kendisi gibi olanlar bulunmadığı için, dünyâda gurbette sayılmıştır."

Toplam Görüntülenme: 118

Yayın tarihi: Salı, 09 Mayıs 2023