“Yeter ki mübarek yüzünüzü göreyim!”

Mısır’da Tanta şehrinde yaşamış olan evliyanın büyüklerinden Seyyid Ahmed Bedevî hazretleri uzun boylu, buğday tenli idi. Her an Allahü teâlâyı düşünür, O’nun muhabbetinin ve heybetinin tesiri ile kendinden geçerdi. Kırk gün ve daha ziyâde bir şey yiyip içmez ve uyumazdı. Gözlerinin karası, bir ateş koru halindeydi. Yüzünde çiçek hastalığından kalma bir eser olarak üç nokta bulunuyordu. Biri sağ, biri de sol yanağında olup, diğeri de burnunun yukarı kısmındaydı. Küçüklüğünden beri başına şal sarar, yüzünü de iki nikapla örter, böyle gezerdi. Zaten yüzünü bu şekilde Afrika bedevîleri gibi örttüğü için kendisine “Bedevî” deniyordu.

“Evimizde yumurta yoktur”
Bir gün Ahmed-i Bedevî’nin gözlerinde bir şişkinlik hâsıl oldu. Tedâvi için oradaki bir çocuktan yumurta istedi. Çocuk; “Elinizdeki yeşil değneği verir misiniz?” deyince, Seyyid Ahmed-i Bedevî de verdi. Çocuk, annesine giderek; “Dışarıda bir kimse var, gözü ağrıyor, tedâvi için benden bir yumurta istedi ve bu değneği verdi” dedi. Annesi; “Şimdi, evimizde yumurta yoktur” dedi. Çocuk gidip durumu Ahmed-i Bedevî’ye bildirdi. O da; “Git, falan yerde vardır” buyurdu. Çocuk oraya gidince, orasını yumurta ile dolu buldu. İçinden bir tek yumurta alıp getirdi. Çocuk o günden sonra Ahmed-i Bedevî’ye talebe oldu. Yanından ayrılmadı ve büyük evliyâdan oldu. Bu zât Abdül’âl idi...
Ahmed Bedevî hazretleri, talebelerinden işte bu Abdül’âl ve Abdülmecîd’e çok ilgi ve ihtimam gösterirdi. Bunlardan Abdülmecîd bir gün dayanamayıp hocasının yüzünü görmek istedi ve mübarek cemalini hiç göremediğini, artık tahammülü kalmadığını, bu duruma dayanamayacağını, bu sebeple yüzünden örtüsünü açmasını talep etti. Seyyid Ahmed Bedevî hazretleri de:

“Sonunda ölüm de olsa!..”
-Ey Abdülmecîd! Beni görmeye dayanamazsın. Senin, benim yüzüme bakman belki de canına mal olur. Bir bakış, bir can mukabilindedir, buyurdu. Fakat o yine ısrar ederek:
-Ey efendim! Yeter ki mübarek yüzünüzü göreyim. Sonunda ölüm de olsa razıyım! Çünkü artık dayanamıyorum, dedi.
Bunun üzerine Seyyid Hazretleri yüzündeki örtüsünü kaldırdı. Abdülmecîd, Ahmed Bedevî’nin cemalini görür görmez yere düştü. Ruhunu teslim etti...

Toplam Görüntülenme: 1758

Yayın tarihi: Salı, 23 Ocak 2007

Bunları okudunuz mu?