
Sıdk Ve Muhabbetin Alâmeti Ahde Vefadır
Ebü’l-Feth-i Vâsıtî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Seyyid Ahmed er-Rıfâî hazretlerinin talebelerindendir. 580 (m. 1184) senesinde Mısır’da İskenderiyye’de vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:
(Rahmetullahi Aleyh)
e-Gazete (Bugün)
Bizim Sayfa (Bugün)
16.277.918
Caliyet-ül Ekdar
Silsile-i Aliyye Büyükleri
Ebü’l-Feth-i Vâsıtî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Seyyid Ahmed er-Rıfâî hazretlerinin talebelerindendir. 580 (m. 1184) senesinde Mısır’da İskenderiyye’de vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:
16'ncı yüzyıl Türk-İslâm âleminin en büyük âlimi kabul edilen Kemalpaşazâde Ahmed Efendi hakkında tarihler, yazımıza başlık yaptığımız lakabı kullanırlar. Mânâsı, "İnsanların ve cinlerin müftüsü" demektir. Kendilerine bu lakabın verilmesiyle alâkalı olarak Evliyâ Çelebi merhum, Edirne medreselerini yazdığı bahiste, şu ibretli hikâyeyi anlatıyor. Seyahatnâmeden kısmen sâdeleştirerek veriyoruz:"Medrese-i Kemâlpaşazâde: Bu medresede bir hücreyi ecinni zabt edüp içine hiç kimse giremediği için, nice sene kapısı örtük kalıp boş ve âtıl beklerdi. Nihâyet hicri 888 (m. 1483) târihinde, Sultan Bâyezid-i Veli asrında, Kemâlpaşazâde Ahmed Çelebi tâlib-i ilm iken Edirne'ye gelip, kendisine kalacak bir yer ararken yolu bu medreseye uğrar. Medresenin dersiâmından bir hücre talep ettiğinde aralarında şu konuşma geçer:
Fâtih Sultan Mehmed Han, İstanbul'u küffâr elinden kurtarmak üzere kuşatmıştı. Fetih ordusu İstanbul surlarına dayanmış, Fâtih Sultan Mehmed Han fethin gerçekleşeceği zamânı sabırsızlıkla bekliyordu. Leşker-i duâ adı verilen duâ ordusu âlimler ve veliler, fetih için gözyaşı dökerek duâ ediyorlardı. Kır atının üstünde heybet ve celâdetle duran genç hükümdâr, orduyu şevke getirici konuşmalar yapıyordu. Etrâfa dalga dalga yayılan ordu, Feth-i mübinin gerçekleşmesi için canla başla çarpışıyordu. Şehir düşmek üzere idi. İşte tam bu kritik zamanda ordunun arasında; "Ordu susuz kalmak tehlikesiyle karşı karşıya, kuyular boş, çeşmeler akmıyor." şeklinde bir söylenti yayılmaya başladı.
Mahmûd Nasiruddin Çırağ hazretleri Hindistan'da yetişen Çeştiyye evliyâsının büyüklerinden olup, Nizâmüddin Evliyâ'dan gelen Çeştiyye yolunun son halifesidir. Hindistan'ın Uttar Pradeş eyaletindeki Bara Banki'de doğdu. 757 (m. 1356)'da vefât etti.
Tütünsüz Baba, Edirne evliyasından olup, asıl ismi Ahmed Rıdvâni'dir. İkinci Bâyezid Han devrinde Başdefterdar olarak görev yapmıştır. 1499'da vefât eden Tütünsüz Baba'nın bugün harab halde olan türbesi, Mevlânâ Kara Rüstem Gâzi Câmii yanındadır. Tekkesi günümüze ulaşmamıştır.
Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Esed bin Mûsâ hazretleri hadis hafızlarından (yüz bin hadis-i ravileriyle birlikte ezbere bilen) idi. "Esedü'l-Hadis" (Hadis Aslanı) lakabı ile meşhur oldu. 132 (m. 749)'da Basra'da doğdu. 212 (m. 827)'de Mısır'da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
Vaktiyle, Şam çarşısında, bezzazlık yapan bir adam vardı. Müşterileri çoktu. Dükkanda işlerinin çokluğunu bahane ederek, namazlarını hep son vaktine bırakırdı. Dükkanın yakınındaki camide, vaktin çıkması az zaman kala namazlarını yetiştirirdi. Caminin imamı onu bu hususta devamlı ikaz ederdi, fakat o yine bildiğini yapardı.