Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.383.795

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Rüşd Ve Hidâyet, Onun Vasıtasıyla Gelmektedir

Kâk Ahmed Efendi Kadirî şeyhlerindendir. Berzenciye Seyyidlerinden olup Kuzey Irak’ta Süleymaniye’de doğdu ve orada yaşadı. 1315 (m. 1897)’de memleketinde vefat etti. “Rağbetü't-Talibin Fi Fazileti'l-İlmi Ve'l-Ülemai'l-Âmilîn” isimli eseride şöyle buyuruyor:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Elhamdülillah Muslumaniz

Kafkas kartalı diye anılan İmam Şamil, çarlık Rusya'sının düzenli ordularına karşı Kafkasya'nın bağımsızlığı için bir avuç fedakar ve sadık adamıyla uzun yıllar mücadele vermiş bir lider ve kahramandı. Çarlık Rusya'sının her imkana sahip orduları karşısında, insan da dahil eksilen hiç birşeyi yerine koyamadığı için sonunda mağlup olmuş ve esir düşmüştü. Fakat Rus çarı onu, cesaret ve kahramanlığına hayranlığından dolayı bir esir gibi değil bir misafir gibi karşılamıştı. Üstelik sarayında Şeyh Şamil için bir de ziyafet düzenledi. Yemek devam ederken, Çar kaba bir tarzda imam Şamil'in iştahlılığını iğnelemeye kalkıştı ve "Yahu bu adam beni de yiyecek" dedi. Şeyh Şamil bu, sözün altında kalmadı. Misafirini iğnelemekten çekinmeyen bu kaba Rus'a tereddütsüz şu sözü söyledi:

"Elhamdülillah biz Müslümanız, domuz eti yemeyiz"

Vehbi Tülek

53 - Osmanli Esnaf Ahlaki

Vehbi Tülek

Ezan Okuyana Ağaç

Vehbi Tülek

Şeyh Vefa Ve Sultan Bayezid

Vehbi Tülek

Fatih Sultan Mehmet, mürşidi Akşemseddin'den ayrı, İstanbul'da geçirdiği günlerde Şeyh Vefa'ya fazla ilgi göstermiş, yalnızlığına onda deva aramış, fakat ikisi arasında geçen çok ince bir hesapla bu ilgisine, Şeyh Vefa tarafından bir cevap bulamamıştı. İnce bir hesap dedim, böyle bir hesap ancak, söz konusu olan o iki insan tarafından anlaşılabilir. Dışarıdan seyirci olan bizlere işin tartışması düşer. Bir rivayete göre, Sultan Fatih tam üç defa Şeyh Vefa'yı makamında ziyarete gitmiş, fakat, üçünde kendisini görmeden göremeden dönmüştür. Sultan Fatih, Şeyh Vefa'nın tekkesi önündeki demir kapıya gelmiş, fakat kapıyı kilitli bulmuştur. Bahçede ne bir kul, ne bir can... Hükümdar ârif bir kişiydi. Bunun ne demek olduğunu anladı. Rengi kül gibi solmuştu.Bu yapılan ona hükümdar olarak değil,insan olarak dokunuyordu. O, yaralıydı, dinlenecek, dertlerini dökecek bir makam, sığınacak bir yer arıyordu.

85 - Çelebi Sultan Mehmet Ve Karamanoğlu

Vehbi Tülek

Macar Subayinin Kizi

Vehbi Tülek

20 - Şehid Derviş Paşa

Vehbi Tülek

Pirizade Mehmed Bey’in Cevabi

Vehbi Tülek

Hafiz Mehmed’in Oğlu

Vehbi Tülek

Böyle Soruya Böyle Cevap

Vehbi Tülek

Bunu Böyle Bilesiniz

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Küfre Düşmekten Çok Korkmalı, Az Konuşmalı

Molla Abdürraûf hazretleri Osmanlı âlimlerinin meşhûrlarından olup, büyük âlim Molla Arâb hazretlerinin oğludur. 932 (m. 1525)'de Bursa'da doğdu. 1009 (m. 1600)'de İstanbul'da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Büyük Devlet Adamı Tayyar Mehmed Paşa

Vehbi Tülek

Tay­yar Meh­med Pa­şa, Sul­tan Dör­dün­cü Mu­rad dev­ri Os­man­lı sad­râ­zam­la­rın­dan­dır. Na­suh Pa­şa ket­hü­dâ­lı­ğın­dan ye­ti­şe­rek Bağ­dat Mu­hâ­sa­ra­sın­da Sa­fe­vi­ler ta­ra­fın­dan şe­hit edi­len (1625) Uçar Mus­ta­fa Pa­şa­nın oğ­lu­dur...

İhtiyar Şarkıcının Halis Tövbesi

Vehbi Tülek

Alâeddîn-i Sâbir

Vehbi Tülek

Alâeddin-i Sâbir hazretleri, 1285 (H.684) senesinde Şemsüddin'e altı senelik mücâhedeye girmesini emretti. Buna "Habs-ı Kebir" denir ve bir kabrin içinde yapılırdı. Alâeddin-i Sâbir de bunu yapmıştı. Şemsüddin de;
"Başüstüne efendim!" dedi. Kabrin içine girerek nefsini terbiye etmeye başladı. Bu mücâhededen çıktığında hocası ona buyurdu ki:

Kula, Ilk Önce Namazı Sorulur

Vehbi Tülek

Abdullah Cevaliki

Vehbi Tülek

Hz. Azrail'den Izin Isteyen Hükümdar!

Vehbi Tülek

Destîna Hâtun

Vehbi Tülek

Muîdzâde Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Hadîs âlimi Abdullah Harrâz

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Ayyaşin Sonu

Ayyaşin Sonu

Herkesin birbirini tanıdığı küçük bir kasabada, bir ayyaş yaşıyordu. Bütün gününü, gecelerinin çoğunu kasabanın meyhanesinde geçiriyordu. Evini, işini, çoluk-çocuğunu çoktan unutmuştu. Bu yüzden herkes kendisinden nefret ediyordu. Kimse kendisiyle ne doğru dürüst konuşuyor, ne de selam alıp veriyordu. Bu haldeyken günün birinde vakti saati doldu ve öldü. Kendisine yaşarken duyulan hoşnutsuzluk ölümünden sonra bile sürdürüldü. O kadar ki, namazını kılacak kimse çıkmadı. Cenazesi ortada kaldı. Adamın karısı, kocasının ölüsünü bir küfeye koyup sırtına yüklendi ve gömmesi için o çevrede yaşayan ve iyilik severliği ile tanınan bir çobana götürdü. Çoban bir çukur açıp adamı gömdü. Ardından herkes "Cehennemi boylamıştır" diye dünüşünüyordu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Vehbi Tülek

Evliyalar Ölmez İmiş

Vehbi Tülek

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Değişen Sizin Kalbiniz

Anzakli Ömer

Allah Diyen Genç

Kabahat Kilincin Midir?

Korkma!

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Vehbi Tülek

Tüccarin Rüyasi

Vehbi Tülek

Yirmi Saniyede

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Vehbi Tülek

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Vehbi Tülek

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek