Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.492.199

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Hanefî Mezhebinin Reîsi: İmam-ı A'zam Ebû Hanîfe

Cemâlîzâde Fudayl Efendi Osmanlı âlimlerinden olup Şeyhülislam Zenbilli Ali Cemâlî Efendi’nin oğludur. 920 (m. 1514) senesinde İstanbul’da doğdu. Ebüssü’ûd Efendi gibi zamanının büyük âlimlerinden ilim tahsil etti ve Ebüssü’ûd Efendinin kızıyla evlendi. İstanbul’da çeşitli medreselerde müderrislik ve Mekke-i mükerreme kadılığı yaptı. Şeyhülislâmlık teklif edildiyse de, bu vazîfeyi kabûl etmedi. 991 (m. 1583) senesinde İstanbul’da vefât etti. Çok kitap yazdı. Bunlarda, Hanefî mezhebine göre fıkıh bilgilerini açıklayan “Dımânât” isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

GÂzi Hüsrev Bey

Sultan İkinci Bâyezid'in torunu ve Bosna sancakbeyi olan Gazi Hüsrev Bey, sarayda iyi bir eğitim gördü. Dayısı Şehzâde Mehmed, Kefe sancakbeyi olunca, Hüsrev'i de berâberinde götürdü. Şehzâde Mehmed'in elçisi sıfatıyla Moskova'ya gitti. 1521'de Bosna sancakbeyi oldu. Kânûni Sultan Süleymân'ın Belgrad Seferine katıldı ve Zemlin Kalesini fethetti. Belgrad'ın fethinden sonra Macaristan, Hırvatistan, Transilvanya ve Dalmaçya'ya Türk akınları devâm etti. Mohaç Savaşına kadar süren bu akınlara, Sinan ve Bâli beylerle birlikte Gâzi Hüsrev Bey de katıldı.

Vehbi Tülek

Zulm İle ÂbÂd Olanin

Vehbi Tülek

Bir Yalanla İki Kelleyi Kurtardin

Vehbi Tülek

Osmanli Padişahlari Ve İslam Hukuku

Vehbi Tülek

Osmanlı padişahları, hastahaneler, mescitler, köprü­ler, âlimler, kadılar ve benzeri kamu yararı bulunan âmme hizmetlerini İslam hukukuçularından aldıkları fetvalara dayanarak, devlete ait bir kısım gelirleri bu tip hayır ci­hetlerine vakıf adıyla tahsis ederek yürütmüşlerdir. İslam hukukuna göre haraci arazi denen bir arazi çeşidinin gelirleri, beyt'ül-mal'il-harâc adıyla anılan bütçe faslında toplanır. Bu fonda toplanan gelirler, biraz önce saydığımız kamu hizmetlerine harcanır.

İlk Türk Uçağinin Uçuşu

Vehbi Tülek

Osmanlilarda Kiliç Ustaliği

Vehbi Tülek

Her Kim Bu Taşi Kaldirirsa

Vehbi Tülek

Verin Bana Şu Yilan Yavrusunu!”

Vehbi Tülek

Helal Lokma Gerek

Vehbi Tülek

Osmanli'yi 45 Yil Beklemiş

Vehbi Tülek

61 - Damat İbrahim Paşa'nin Kanuni'ye Cevabi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Hacı Muharrem Sırrî Efendi

Elâzığlı Hacı Muharrem (Hilmi) Sırri Efendi, âilesiyle birlikte birkaç köy daha dolaştıktan sonra 1905'te Harput'a yerleşti. Hacı Abdullah Efendi'nin medresesinde ilim tahsiline başladı. Abdullah Efendi'den ve oğullarından ders aldı. Bir yandan Harput'ta okurken diğer yandan da Kövenk'e gidip geliyordu. Bir süre Harput'un ünlü âlimlerinden Beyzâde Ali Rızâ Efendi'ye müezzinlik de yaptı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Vesvese Ederek Dinde Haddi Aşanlar

Vehbi Tülek

İvaz Efendi Kanuni, İkinci Selim ve Üçüncü Murâd devri âlimlerindendir. Aslen Alanya'dandır. 994 (m. 1585)'de, Rumeli kadıaskeri iken İstanbul'da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Gey­lan­lı Gö­nül Sul­ta­nı Cemâ­leddîn­-i Ez­herî

Vehbi Tülek

arkadaşları Çoğaltmalı...

Vehbi Tülek

Abdullah bin Şübrime hazretleri, Tâbiinden olup, Irak-Kûfe'de yetişen hadis ve fıkıh âlimlerinin üstünlerindendir. 72 (m. 691) senesinde doğdu. 144 (m. 761) senesinde vefât etti. Ebû Cafer tarafından oraya kadı olarak tayin edilmiştir. İbn-i Şübrime aynı zamanda şair, cömert ve güzel ahlâkı ile meşhûrdur...

Nişâbur'dan Doğan Güneş Ebû Amr Bin Nüceyd

Vehbi Tülek

Sonra Yaparım Diyenler Helâk Oldu

Vehbi Tülek

Namazı Vaktinde Kılmayan "veyl Kuyusu"ndadır

Vehbi Tülek

Talebe, Hocasına Karşı Ukalâlık Etmemelidir

Vehbi Tülek

Allahü Teâlâ, Bana Iki Kanat Verdi

Vehbi Tülek

Ebû Bürde Abdullâh Eş'arî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah Diyen Genç

Allah Diyen Genç

Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş. Bu ümitsiz sevdasını gidip o beldenin meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: "Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece 'Allah' diye cevap ver." demiş. Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime konuşmadan "Allah" demiş. Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla "Allah" diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş. Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete gitmiş. "Kimsin? Derdin ne? Ne istersin?" demiş ise de, genç, padişaha karşı da "Allah" demekten vazgeçmemiş. Başka tek kelime konuşmamış. Derviş akşam gencin yanına gelmiş. "Padişah sana "Kızımı vereyim" diyene kadar, sen ondan sakın ola ki bir istekte bulunma!" diye tembihte bulunmuş. Nihayet bir gün padişah gelip: "Ne istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim." deyince, genç, dervişin şaşkın bakışları altında "Yok" demiş. Artık onu da istemiyorum. Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi. Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu? Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Vehbi Tülek

Kadin Akli

Vehbi Tülek

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Alabilirsen Al

Helvaci Çocuk

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

SelÂmetle Gidip Gel

Vehbi Tülek

İftiranin Neticesi

Vehbi Tülek

Tüccarin Rüyasi

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Vehbi Tülek

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Vehbi Tülek