FANİ DÜNYA
Eskiden, yoldan geçen birisi, bahçesinde acâyip hareketler yapan bir adama sorar:-Niye öyle tepinip duruyorsun?-Keçe tepiyorum. Sıkıştırıp pazarda satacağım. Ne yapalım, fâni dünya işte; üç-beş kuruş kazanıyoruz!..-Başındaki çıngırak ne?-Çevredeki bahçelerin ekin ve meyvelerine kuşların gelmemesi için, çıngırakla ses çıkarıyorum. Sâhipleri de bana bunun için biraz ücret ödüyor. Ne yapalım, fâni dünya işte; üç-beş kuruş kazanıyoruz!..-Peki, sırtındaki yük nedir?
-Bu yayıktır. Yoğurttan yağ çıkarıyorum. Sonra da götürüp pazarda satacağım. Ne yapalım, fâni dünya işte; üç-beş kuruş kazanıyoruz!..-O elinde döndürdüğün nedir?-Elimdeki kirmen. Komşuların yünlerini eğiriyorum. Onlar da ücretini ödüyor. Ne yapalım, fâni dünya işte; üç-beş kuruş kazanıyoruz!..-Ağzınla ne mırıldanıyorsun?-Hatmi tehlil okuyorum. İsteyenlere hediye ediyorum. Onlar da bana çeşitli hediyeler veriyorlar. Ne yapalım, fâni dünya işte; üç-beş kuruş kazanıyoruz!..-Gözlerini niye öyle çevirip duruyorsun?-Komşu çocuklarını tâkip ediyorum. Onları tehlikelerden korumak için bakıcılık yapıyorum. Komşular da bana ufak-tefek biraz hediye veriyorlar. Ne yapalım, fâni dünya işte; üç-beş kuruş kazanıyoruz!..-Peki, dünya fâni olmasaydı daha neler yapardın?-Fani olmasaydı ona göre tedbir alırdım
Toplam Görüntülenme: 2996
Yayın tarihi: Perşembe, 03 Mayıs 2007
Bunları okudunuz mu?
- ŞİKAYET
- ALLAH DİYEN GENÇ
- ALLAH DİYEN GENÇ
- TENCERE YUVARLANIR, KAPAĞINI BULUR
- ÜÇ KANDİL
- Bereketi Var mı?
- Kul hakkı
- Salavat-ı Şerifin bereketi
- YİRMİ SANİYEDE
- Dinini Dünyalığa Alet Edenin sonu